TÜRKISCHE NAMENS ANDEUTUNGEN !!!

1. Mädchen :

ABÝDE: Anýt - Deðerli eser

AÇELYA: Fundagiller familyasýndan, kokusuz ama güzel renkli çiçek.

ADALET: Hak ve hukuka uygunluk, hakký gözetmek.

ADÝLE: Adaletli olan, doðruluktan ayrýlmayan.

AFET: Ýnsanlýðýn önleyemediði büyük doðal felaket

AFÝFE: Namuslu, iffetli, temiz ve dürüst

AFÝTAP: Güneþ / Çok güzel

AFÞAR: Atak, uyumlu, Oðuz boylarýndan birinin adý (Avþar)

AHSEN: En güzel, Çok güzel

AHU: Ceylan, karaca, maral - Güzel kadýn

AJDA: Filiz, sürgün - Üzeri çentik çentik olan þey

AKASYA: Küçük sýra yapraklý, süs için yetiþtirilen bir aðaç.Salkýmaðacý

AKGÜL: Beyaz gül, gül gibi

AKGÜN: Aydýnlýk gün

AKÝFE: Sebatlý, kararlý - Ýbadet eden

ALARA: Al + ara. Al=Kýrmýzý, ara=bezeyen, süsleyen , Kýrmýzý süs anlamýnda bir tamlama

ALARCIN: Güzelliðini ateþin kýrmýzýlýðýndan alan

ALÇÝN: Kýrmýzý renkli küçük bir kuþ türü

ALEV: Ateþin çýkardýðý yalým

ALEYNA: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan

ALÝYE: Yüce, yüksek

ALTAN: Kýzýl Þafak

ALTIN: Deðerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)

ANDAÇ: Bir kimseyi hatýrlamak için saklanan þey, hatýra

ARÝFE: Tecrübeli, bilgili, sezgi ve anlayýþa sahip

ARZU: Ýstek, özlem eðilim

ASENA: Türk Mitolojisinde Ergenekon destanýnda adý geçen diþi kurt

ASÝYE: Acýlý kadýn / Direk

ASLI: Kök, köken - Aþýk Keremin sevgilisi

ASLIHAN: Kökeni soylu han soyundan

ASRIN: Çaðdaþ, bu asýra ait olan, asýra uygun olan

ASU: Asi, ehlileþmeyen huysuz at - Ýsyankar

ASUDE: Sessiz, sakin dinlendirici

ASUMAN: Gök, gökkubbe, sema

ASYA: Yeryüzünün anakaralarýndan (kýta) birinin adý

AÞKIN: Aþmýþ, ileri, üstün/ Senin aþkýn

ATEÞ: Yanýcý maddelerin yanmasýyla ýsý ve ýþýðýn ortaya çýkmasý

ATIFET: Karþýlýk beklemeden gösterilen sevgi, iyilik sever

ATÝKE: Özgür - Soylu - Güzel, genç kýz

AYBEL: Ay gibi dikkat çeken, aya benzeyen güzelliðiyle farkedilen, seçilen

AYBEN: Ay gibi. Ayýn kendisi

AYBÜKE: Ay gibi parlak, ayný zamanda zeki, akýllý

AYCA: Ay gibi parlak ve aydýnlýk

AYCAN: Ýçi aydýnlýk

AYÇA: Ayýn ilk günlerde aldýðý biçim, hilal

AYÇÝN: Ayçýn, ay gibi, aya benzer

AYDA: Dere kýyýlarýnda yetiþen bir bitki - Parmaklarý, endamý güzel kadýn

AYDAN: Aya benzer ay gibi

AYDÝL: Güzel, parlak, aydýnlýk gönül

AYFER: Ayýþýðý

AYGEN: Gönül dostu

AYGÜL: Ay gibi güzel ve parlak renkli

AYLA: Kadýn, eþ zevce /Ayýn çevresindeki ýþýklý daire

AYLÝN: Ayýn çevresinde görülen ýþýklý daire

AYNUR: Ay gibi ýþýklý, pýrýl pýrýl

AYPARE: Ay parçasý

AYSEL: Ay gibi parlak ve güzel

AYSEN: Aydan farksýz, ayýn yerdeki benzeri, güzel sevimli

AYSU: Ay gibi parlak, berrak su

AYSUN: Ay gibi güzel ve parlaksýn

AYÞAN: Þaný ay gibi parlak olan

AYÞE: Yaþam, dirlik,

AYÞEGÜL: Güleç, güler yüzlü

AYÞEM: Ay ýþýðý - Benim Ayþem

AYÞEN: Ay gibi neþeli, parlak ve aydýnlýk

AYÞENUR: Nur gibi parlak, pýrýl pýrýl, ay gibi güzel

AYÞÝN: Ay gibi, aya benzeyen

AYTAÇ: Ay gibi taçlý

AYTEN: Ay gibi beyaz tenli

AYTÜL: Tül gibi þeffaf ve ince ay ýþýðý gibi parlak

AZÝME: Azmeden, yapmak için kesin kararlý / iri, kemikli yapýlý

AZÝZE: Kutsal, ermiþ kadýn - Sevgi hitabý

AZMÝYE: Niyetli, kararlý

AZRA: Bakire, el deðmemiþ


-----------------------------------------------------------------


BAHAR: Doðanýn canlandýðý mevsim

BAHRÝYE: Donanma ve denizle ilgili

BALCA: Bal damlasý, bal gibi

BALIM: Benim balým, tatlým - Çok sevgili, samimi arkadaþ

BANU: Ev kadýný , bayan

BARAN: Yaðmur

BAÞAK: Tahýllarýn tanelerinin bulunduðu kýsým

BAÞAR: Baþarýlý ol anlamýnda

BEDÝA: Güzellik, üstün deðerli olan

BEDÝHE: Baþlangýç - Güzel söz

BEDRÝYE: Ayýn ondürdüncü geceki haliyle ilgili

BEGÜM: Saygýdeðer kadýn, hanýmefendi - Hint prenseslerine verilen san

BEHÝCE: Þen güleryüzlü

BEHÝRE: Güzel, asil

BEHÝYE: Güzel ve alýmlý kadýn

BELGÝN: Açýk. belirli, farkedilen

BELÝN: Þaþkýnlýk, hayret

BELKIS: Yunanca asýllý olup Arapçaya geçen tarihi bir isim

BELMA: Sakin, yumuþak

BENAN: Parmakla gösterilecek kadar güzel

BENGÝ: Sonsuz, sonsuzluk

BENGÝSU: Ýnsana ölmezlik verdiðine inanýlan su / Abýhayat

BENGÜ: Sonu olmayan, ebedi

BENGÜL: Üzerinde benekler bulunan gül

BENSU: Su gibi aziz benlik

BERAY: Ayýn en ýþýltýlý, en parlak hali

BERFÝN: Kar toplayan

BERÝA: Güzellik ve olgunlukta akranlarýndan üstün olan

BERÝL: Mücevher olarak da kullanýlan bir tür maden

BERÝN: Manen çok yüksek

BERNA: Genç, delikanlý

BERRA: Bereketli olan

BERRAK: Temiz, saf, arýnmýþ

BERRÝN: Manen çok yüksek, yüce yaradýlýþlý

BERÞAN: Bir peygamberin din ve kitabýný kabul eden

BESTE: Ezgilerin özgün dizimi,

BESTEGÜL: Gül demeti

BETÝGÜN: Beti:Yüz (Bet benizdeki gibi) Gün: Aydýnlýk, Aydýnlýk yüz

BETÝL/BETÜL: Temiz, iffetli

BETÜL: Ayrý kök salmýþ fidan - Hz.Meryemin lakabý - Bakire

BEYHAN: Bey soyundan

BEYZA: En beyaz, en ak - Günahtan kaçýnmýþ

BÝHTER: En iyi

BÝKE / BÝKEM: Kadýn, haným

BÝLGE: Çok bilen ve bildiklerini baþkalarýnýn yararýna sunan

BÝLLUR: Pek duru ve temiz cam

BÝLUN: Yarým Ay

BÝNGÜL: Bin gülün güzelliðinde

BÝNNAZ: Çok nazlý

BÝNNUR: Çok nurlu

BÝRCAN: Herksçe sevilen, candan

BÝRGÜL: Tek ve benzersiz gül

BÝRÝCÝK: Tek, bir tane, emsalsiz

BÝRSEN: Yalnýz Sen anlamýnda

BÝRSU: Özel bir su biricik su gibi

BUCAK: Genellikle, geniþ verimli bakýmlý alanlara verilen ad (Köþe bucaktaki anlamý gibi)

BUKET: Çiçek demeti

BURCU: Güzel ve etkileyici kokunun salgýlanýþý

BURÇAK: Tohumlarý kullanýlan bir bitki türü

BURÇÝN: Diþigeyik

BUSE: Öpmek, öpüþmek, öpücük

BÜÞRA: Ýyi haber


----------------------------------------------------------


CAHÝDE: Çalýþan, çaba gösteren

CANAN: Sevgili, yar

CANDAN: Yürekten, içten

CANEL: Ýçten, candan uzatýlan dostluk eli

CANKAT: Yaþamýna can ekle, sevinçle dol

CANSEL: Cana dair, canla ilgili

CANSIN: Ýçten, gönüldensin

CANSU: Cana benzer deðerde

CAVÝDAN: Ebedi, sonsuz

CELÝLE: Büyük, ulu

CEMÝLE: Hoþa giden davranýþ

CEMRE: Önce havada, sonra suda ve toprakta oluþtuðu sanýlan sýcaklýk yükseliþi

CENNET: Dinsel inançlara göre iyilerin ölünce gideceðine inanýlan yer

CEREN: Ceylan, ahu

CEVHER: Bir þeyin özü - Güç, enerji - Deðerli taþlar

CEVRÝYE: Eziyet, cefa, sýkýntý

CEYDA: Yararlý, herkese iyilik yapan

CEYLA: Bu isim de çok istek almasýna raðmen ben anlamýný bulamadým. Bilen varsa lütfen yazsýn.

CEYLAN: Geyik cinsinden gözlerinin güzelliðiyle ünlü hayvan

CÝHAN: Evren, alem

CÝHANNUR: Alemi aydýnlatan nurlu ýþýk

CÝLVENAZ: Nazý özellikle yapan / Cilveyle nazý birarada bulunduran


-------------------------------------------------------------


ÇAÐLA: Badem, erik ve Kaysý gibi meyvalarýn ham hali

ÇAÐRI: Davet

ÇÝÇEK: Bitkilerin üreme organlarýný taþýyan renkli bölümü

ÇÝÐDEM: Zambakgillerden bir tür kýr bitkisi

ÇÝLAY: Ayýn üzerinde beliren açýk renkli lekeler

ÇÝLER: Güzel öten, güzel ötüþlü

ÇÝSEM: Çiseleyen yaðmur

ÇOLPAN: Gözleri uzaðý iyi gören, ilerigörüþlü


----------------------------------------------------------------


DAMLA: Bir sývýnýn küçük parçacýðý

DEFNE: Yapraklarý güzel kokulu, yaz kýþ yeþil olan bir aðaç türü

DELFÝN: Yunus balýðý

DEMET: Saplarý bir araya getirilip baðlanan bitki ya da çiçek

DENÝZ: Yeryüzünün 3/4ünü oluþturan tuzlusu tabakasý

DEREN: Derleyen, toplayan

DERÝN: Yüzeyi, tabanýndan uzak olan

DERYA: Deniz, çok bol, gönül

DESTAN: Kahramanlýk olaylarýný konu alan þiir

DESTE: Cinsleri ayný ya da birbirine yakýn þeylerin birarada baðlanmasý

DEVRAN: Talih, kader

DÝBA: Çiçek desenli ipek kumaþ - Sevgilinin yüzü

DÝCLE: Güneydoðu bölgemizde bir nehir

DÝCLEHAN: Dicle ve han kelimelerinden oluþan isim

DÝDE: Göz (Arapça)

DÝDEM: Dide ,Göz: Didem= Gözüm

DÝLAN: Gönül dostu, gönüldaþ

DÝLARA: Gönül alýcý, sevgili

DÝLAY: Gönlü ay gibi parlak, ýþýklý olan / ýþýl ýþýl berrak konuþan

DÝLBERAN: Dilberler, güzeller

DÝLBERAY: Ay gibi güzel kadýn

DÝLDAR: Birinin gönlünü almýþ, sevgili

DÝLEK: Ýstek, arzu

DÝLER: Ýsteyen, dileyen

DÝLHAN: Ýçten, samimi söylenen

DÝLRUBA: Gönül kapan, herkesi kendine baðlayan

DÝLÞAD: Gönlü hoþ

DOLUNAY: Ayýn tam olarak görünen biçimi,

DÖNDÜ: Henüz evlenmemiþ kýz

DURU: Saf, berrak

DUYGU: His, gönülde uyanan yanký ya da tepki

DÜNYA: Yeryüzü

DÜRDANE: Ýnci tanesi

DÜRRÝYE: Ýnci gibi parlayan


-------------------------------------------------------------


EBRU: Kaþe / Hare gibi dalgalý kumaþ

ECE: Reis / Ulu / Ýlerigelen

ECEHAN: Yönetici konumundaki ece,kraliçe

ECEM: Kraliçem, benim sultaným

EDA: Anlatýþ yolu ve biçimi / Sevimli olma hali

EDÝBE: Edepli, terbiyeli - Edebiyatla uðraþan, yazar

EDÝS: Benzerlerinden üstün, yüce

EFSER: Taç

EFTALYA: Bir dönemin ünlü gayrimüslim ses sanatçýsý Denizkýzý Eftalyadan

EGE: Bir çocuðu koruyan, ondan sorumlu olan - Bir deniz

EKÝM: Ekme, yetiþtirme - Yýlýn onuncu ayý

EKÝN: Buðday / Tahýlýn ekimden harman dönemine kadarki hali / Kültür

ELA: Sarýya çalar kestane rengi

ELÇÝN: Deste / Demet / Bir kerede ele alýnabilecek kadar az olan nesne

ELÝF: Arap alfabesinin ilk harfi / dost tanýdýk / ýþýk saçan güzel kýz

ELMAS: Billurlaþmýþ karbondan oluþan sert deðerli taþ

ELVAN: Renkli, renk renk / güzel kokularýn yayýlmasý

EMEL: Güçlü istek / Umulan ve beklenen þey

EMÝNE: Güvenilir, inanýlýr kimse

ENGÝN: Uçsuz bucaksýz geniþlikte - Denizin karadan uzak geniþ bölümü

ENÝSE: Sevimli / Dost / Cana yakýn arkadaþ

ERDEN: Bakire - El sürülmemiþ yer

ERGÜL: Erler içinde seçkinleþen, erlerin gülü

ERTAÇ: Erkeklerin baþtacý olmuþ güzel

ESEN: Sað salim, rahat, mutlu saðlýklý

ESER: Rüzgarýn esmesi/ Ortaya konan yapýt

ESÝN: Rüzgar / Ýlham /Ýçe doðan duyguve düþünce

ESMA: Adlar , isimler

ESMERAY: Ay güzelliðinde esmerlik

ESRA: Arapça seri kelimesinden (ardarda sýralanan)den esra

EVREN: Var olan þeylerin tümü - Felek, cihan

EVRÝM: Deðiþim ve geliþmeler dizisi

EVÞEN: Hafif / Þen olan ev gibi de tanýmlanabilir

EYLEM: Deðiþiklikdoðuran davranýþ, iþ

EYLÜL: Yýlýn 30 gün süren 9. ayý (Güzün baþlangýcý)

EYÞAN: Þanlý güzel, güzelliði ile ünlü

EZGÝ: Belli bir kuralla yaratýlan, duygu meydana getiren ses dizisi, þarký, türkü

EZRA: Sözü, konuþmasý düzgün


--------------------------------------------------------------------


FADÝK: Fatma adýnýn bir söyleniþ biçimi

FADÝME: Fatma adýnýn bir söyleniþ biçimi (Fa-tý-ma)

FADÝÞ: Fatma adýnýn bir söyleniþ biçimi

FAHÝRE: Övünülecek, iftihar edilecek - Kýymetli - Parlak, güzel, mükemmel FAHRÝYE Bir karþýlýk beklemeden yapýlan iþ - Bir þiir türü

FAHRÝYE: Bir iþi çýkar beklemeden yapan

FAHRÜNÝSSA: Övünülecek deðerde kadýn

FATMA: Sütten kesme / Aslý Fatima

FATMANUR: Fatma ve nur kelimelerinden türetilen isim

FATOÞ: Fatma adýnýn halk arasýnda birbaþka söyleniþ biçimi

FAZÝLET: Erdem / Ýyi huylarýn tümü

FEHÝME: Anlayýþlý, çabuk kavrayan

FERAH: Bol geniþ / Rahatlýk veren / Gönlü þenlendiren

FERAY: Aydýnlýk, parlak

FERAYE: Ay ýþýðý

FERDA: Yarýn / Gelecek zaman/ mecazi anlamda kýyamet günü

FERHAN: Sevinçli, mesut

FERHUNDE: Mübarek, kutlu, uðurlu

FERÝDE: Tek eþsiz, benzeri olmayan

FERÝHA: Sevinçli, ferah

FERZAN: Bilim

FEVZÝYE: Galip gelen üstün - Tanrýnýn bereketiyle ilgili

FEYMAN: Ahlaki olgunluk

FEYZA: Baþarýlý, refah içinde, mutlu

FEZA: Uzay, evrenin geniþliði

FÝDAN: Aðaçlarýn genç ve yeni yetiþeni

FÝGEN: Çiçek demeti / Gölge yapan, gölge düþüren

FÝKRET: Fikir, düþünce - Amaç, niyet

FÝKRÝYE: Düþünce ile fikir ile ilgili

FÝLÝZ: Aðaçtan süren taze dalcýklar

FÝRDEVS: Cennetteki altýncý bahçenin adý

FÝRUZE: Mesut, mutlu - Açýk yeþille gök mavisi renkleri arasýnda kýymetli taþ

FULDEM: Her zaman geniþ açýk görüþlü

FULDEN: Her zaman geniþ açýk görüþlü

FULYA: Nergislerden soðan köklü bir bitki

FUNDA: Küçük çalýlýk / Süpürge otu

FÜREYYA: Parlak, ýþýltýlý günler

FÜRUZAN: Çok parlak, parlayýcý, aydýnlýk

FÜSUN: Efsun / Büyü, sihir


-------------------------------------------------------------------


GAMZE: Çene ya da yanakta gülümserken beliren çukurluk

GAYE: Amaç , erek, varýlmak istenen hedef

GAZAL: Ceylan, geyik - Güzel, iri göz

GENCAY: Hilal

GÝZEM: Sýr / bilinmeyen þeyler, esrarengizlik

GONCA: Açýlmamýþ, tomurcuk halinde gül

GÖKBEN: Özü genç olan

GÖKÇE: Sevimli güzel / Gök rengi, mavimsi

GÖKÇEN: Mavi gözlü

GÖKNÝL: Gökyüzüne ait olan, Gök + Nil olarak da düþünülebilir

GÖKNUR: Nurlu, ýþýklý, aydýnlýk gökyüzü

GÖKSU: Mavi su, akarsulara verilen ad

GÖKÞÝN: Gök gibi mavi gözlü / Sonsuz mavi derinlik

GÖNÜL: Kalp, eðilim, sevgi arzu heyecan gibi duygularýn bulunduðu yer

GÖRKEM: Ýhtiþam, gösteriþ

GÖZDE: Göze girmiþ, birince sevilip beðenilen

GÜHER: Ýnci / Soy sop

GÜL: Gülgillerin örneði olan bitki ve bunun çiçeði

GÜLAY: Güllerin açtýðý ay, mayýs

GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanýlan koyu kýrmýzýboya

GÜLBEN: Ben, gülüm anlamýnda

GÜLBÝZ: Bizim gülümüz

GÜLCAN: Gül gibi güzel canlý

GÜLÇÝN: Gül derleyen, gül toplayan

GÜLDEM: Hiç solmayan her dem gül, her dem gülen

GÜLDEN: Gül gibi, güle ait, gülden yapýlmýþ

GÜLDEREN: Gül toplayan

GÜLDESTE: Gül destesi

GÜLEN: Güleç yüzlü

GÜLENDAM: Gül gibi endamlý, zarif görünümlü

GÜLER: Gülen, sevinçli

GÜLFEM: Gül dudaklý, gül aðýzlý

GÜLFÝDAN: Gül fidaný gibi endamlý

GÜLGÜN: Gül renginde, kýrmýzý, pembe

GÜLHANIM: Gül gibi güzel kadýn

GÜLÝN: Güle ait olan, gülden gelen

GÜLÝSTAN: Gül bahçesi

GÜLÝZ: Gül gibi güzel iz býrakan

GÜLÝZAR: Gül yanaklý

GÜLLÜ: Güzel kadýn / Gülü olan

GÜLNAZ: Gül gibi ince ve narin

GÜLNÝHAL: Gül fidaný

GÜLNUR: Çevresini aydýnlatan gül

GÜLPEMBE: Gül pembesi / Gül gibi pembe yanaklý

GÜLRÝZ: Gül saçan, gül serpen

GÜLSELÝ: Gül seli

GÜLSEN: Gül gibi güzel

GÜLSEREN: Gül toplayan, daðýtan

GÜLSOY: Gül gibi güzel bir soydan gelen

GÜLSÜM: Yuvarlak yüzlü, güzel

GÜLSÜN: Yaþam boyu yüzü hep gülsün anlamýnda

GÜLÞAH: Gül dalý, güllerin kraliçesi

GÜLÞEN: Gülistan / Gül bahçesi

GÜLTEN: Gül gibi pembe tenli

GÜLÜMSER: Her zaman gülümseyen

GÜN: Gündüz vakti / Aydýnlýk

GÜNAL: Gün al yaþa, kýzýl renkli güneþ

GÜNER: Güneþin doðma zamaný - Fecr

GÜNEÞ: Kendi sistemi içindeki gezegenlere ýsý ýþýk veren gökcismi

GÜNGÖR: Ýyi günler yaþa anlamýnda

GÜNÝZ: Günün baþlangýcýný belirleyen görüntü

GÜNNUR: Güneþ ýþýðýnýn aydýnlýðý, nuru

GÜNSEL: Günle ilgili güne ait

GÜNSELÝ: Iþýk seli, bol parlak ýþýk demeti

GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan

GÜVEN: Birþeyden beklenen niteliðe inanýp ona göre davranmak

GÜZÝDE: Seçkin, seçme, seçilmiþ

GÜZÝN: Seçici, beðenici


---------------------------------------------------------------


HABÝBE: Seven, sevgili, dost

HACER: Taþ, kaya parçasý, çakýl

HAFÝZE: Koruyucu, esirgeyici

HALE: Ayýn çevresinde görülen ýþýklý halka

HALENUR: Ayýn ya da güneþin çevresindeki halkadan geçen ýþýk

HALÝDE: Sürüp gelen, sürekli, geç yaþlanan

HALÝME: Sakin, sessiz

HAMÝDE: Þükredici, hamd edici

HAMÝYET: Ýnsanýn aile ve ülkesini koruma çabasý, iyilik severlik

HANDAN: Gülen, þen

HANDE: Gülüþ, gülme / alay etme, eðlenme

HANIM: Soylu kadýn, bayan

HANÝFE: Allahýn birliðine inanan, iman eden

HARÝKA: Eþyanýn tabiatý dýþýnda, doða üstü, garip þey, olaðanüstü

HASÝBE: Kiþisel deðeri olan, ünlü soydan gelen

HASRET: Ele geçirilemeyen bir þeye üzülmek - Ýç çekme, inleme

HATIRA: Aný, andaç

HATÝCE: Erken doðan kýz çocuðu

HAVVA: Allahýn yarattýðý ilk kadýn

HAYAL: Ýnsanýn beyninde kurduðu düþünceler , kesitler, olaylar

HAYAT: Yaþam, doðumdan ölüme kadar geçen süre

HAYRÝYE: Hayrla, iyilikle ilgili

HAYRÜNÝSSA: Kadýnlarýn hayýrlýsý

HAZAL: Haz duy, tad al anlamýnda

HAZAN: Güz, sonbahar

HAZER: Deniz, büyük su

HEDÝYE: Armaðan, bahþiþ

HÝCRAN: Ayrýlýk - Unutulmaz acý, keder

HÝLAL: Gül yanaklý

HURÝ: Cennet kýzý, melek

HURÝYE: Melekle ilgili, melek gibi

HÜLYA: Kuruntu, hayal

HÜMEYRA: Aklýk, beyazlýk

HÜNER: Marifet, beceri, herkesin yapamadýðý þeyleri yapmak

HÜRMÜZ: Zerdüþt dininde, iyilik ve hayýr tanrýsý

HÜRREM: Sevinçli, hoþ vakit geçiren

HÜRRÝYET: Özgürlük

HÜSNÝYE: Güzellikle ilgili, güzelliðe ait


-------------------------------------------------------------


ILGAZ: Hücum, akýn - Bir dað

ILGIN: Akdeniz bölgesinde yetiþen birtür aðaç

IRMAK: En büyük akarsu, nehir

IÞIK: Cisimleri görmemizi saðlayan fiziksel erke

IÞIL: Aydýnlýk, parlak ýþýk

IÞILAY: Ay ýþýðý, mehtap

IÞILTI: Parýltý, titrek ýþýk

IÞIN: Bir ýþýk kaynaðýndan çýkan ýþýk demeti

ITIR: Güzel koku / Çiçek


---------------------------------------------------------------


ÝCLAL: Azamet, büyüklük, aðýrlama, ikram

ÝDÝL: Kýr hayatýný anlatan þiir, ya da yazý - Ýçten, saf aþk

ÝFFET: Temizlik, namuslu olmak

ÝKBAL: Baht açýklýðý, iþlerin doðru gitmesi

ÝLAYDA: Su perisi

ÝLCAN: Ülkenin caný, sevdiði

ÝLGÝN: Yabancý, gurbette yaþayan

ÝLHAN: Moðol hükümdarý

ÝLKAY: Ayýn ilk hali

ÝLKBEN: Ben ilkim anlamýnda

ÝLKCAN: Ýlk doðan çocuklara verilen ad

ÝLKE: Temel düþünce, ana görüþ ve inanýþ

ÝLKÝN: Önce, öncelikle

ÝLKNUR: Ayýn ilk hali

ÝLKSEN: Önce sen anlamýnda

ÝLKYAZ: Bahar sonu, Yaz baþlangýcý

ÝLSU: lkenin suyu, bereketi

ÝLTER: Yurdunu seven, koruyan

ÝMGE: Zihinde tasarlanan /düþ hayal gibi gerçekleþmesi özlenen þey

ÝMRAN: Bayýndýrlýk, mutluluk, bolluk,bereket

ÝMREN: Görünen bir þeyi ya da bir isteði elde etme isteði

ÝNCÝ: Ýstiridyede oluþan küçük deðerli süs tanesi

ÝNCÝNUR: Ýnci gibi ýþýklý, parlak

ÝPEK: Ýpek böceði kozasý çözülerek çýkarýlan ince parlak tel

ÝREM: Cennet / Þam ya da Yemende bulunduðu ileri sürülen eski ünlü bahçe

ÝSMÝHAN: Hükümdar ismi

ÝYEM: Güzellik

ÝZEL: Ýz + El /El izi anlamýnda

ÝZGÝ: Ýyi, güzel, adaletli


---------------------------------------------------------------


JALE: Kýraðý, çið, þebnem

JALENUR: Parlayan, ýþýldayan çiy

JÜLÝDE: Karýþýk, daðýnýk saç


----------------------------------------------------------------

KADER: Deðiþmez bir karar ile iyilik yada kötülük hazýrladýðýna inanýlan olaðan üstü güç

KADRÝYE: Deðerle ilgili / Ýtibar, onur

KAMELYA: Çaygillerden büyük çiçekler açan bir bitki - Yabangülü

KAMÝLE: Tam, eksiksiz - Kemale ermiþ - Bilgin, bilgili

KAMURAN: Ýstediðine ulaþmýþ, mutlu

KARANFÝL: Kokulu bir çiçek

KARDELEN: Baharda çok erken açan bir çiçek - Çiðdem

KARMEN: Parlak kýrmýzý

KAYRA: Büyük birinden gelen iyilik - Ýhsan

KERÝMAN: Cömert - Ulu, büyük

KERÝME: Cömert - Ulu, büyük - Kýz çocuk

KEVSER: Cennette bir akarsuyun adý

KEZBAN: Aslý Kedbanu - vekilharç kadýn (evi çekip çeviren)

KISMET: Talih, nasip, kader

KIVILCIM: Yanan bir maddeden sýçrayan ateþ parçasý

KIYMET: Deðer, paha (baha), bedel

KÝBARÝYE: Ýnce, zarif - Cömert, asil

KÝRAZ: Gülgillerden bir meyva aðacýnýn sulu

KÖSEM: Sürülere rehberlik eden - Cildi temiz, pürüzsüz

KUMRU: Güvercinden küçük boz renkli kuþ

KÜBRA: En büyük


------------------------------------------------------------


LALE: Yapraklarý uzun, çiçekleri kadeh biçiminde çeþitli renkleri olan soðanlý bir süs bitkisi

LALEHAN: Lalelerin sultaný

LAMÝA: Parlak, parlayan

LATÝFE: Yumuþak, hoþ,güzel,nazik - Güldüren güzel söz , þaka

LEMAN: Parlama, parýltý

LEMÝDE: Parlak, parýldayan

LERZAN: Titreyiþ, titrek

LETAFET: Latiflik, hoþluk - Güzellik

LEYLA: Uzun ve karanlýk gece

LÜTFÝYE: Ýyi muamele, güzellik ve hoþlukla ilgili

LÜTUF: Ýyilik, güzellik, hoþluk - Ýhsan, baðýþ



---------------------------------------------------------------


MACÝDE: Þan ve þeref sahibi

MAHÝNUR: Ay ýþýðý - Ay yüzlü güzel

MAHMURE: Uyku basmýþ, yarý baygýn göz

MAKBULE: Alýnan, kabul olunan, beðenilen

MANOLYA: Beyaz, güzel kokulu aðaç ve çiçekleri

MARAL: Diþi geyik, ceylan, karaca

MEDÝHA: Övülmeye neden olan

MEFHARET: Övünç, övünme, kývanç

MEFKURE: Ulaþýlmak istenilen en yüce amaç

MEFTUN: Gönül vermiþ, tutkun

MEHPARE: Ay parçasý

MEHTAP: Ay ýþýðý, Dolunay

MEHVEÞ: Ay yüzlü güzel

MELAHAT: Güzellik, güzel yüzlülük, yüzünde tatlý ifade olmak

MELDA: Ýnce ve taze vücutlu

MELEK: Allah ile insanlar arasýnda aracýlýk yapan manevi yaratýk

MELÝHA: Güzel, Þirin

MELÝKE: Kadýn hükümdar, hükümdarýn karýsý

MELÝS: Bal arýsý

MELÝSA: Baklagillerden, yapraklarý liomu andýran kokulu bir bitki

MELODÝ: Ezgi, müzik parçasý

MELTEM: Yazýn, karadan denize doðru esen mevsim rüzgarý

MENEKÞE: Ýnce saplý, ufak mavi çiçekli güzel kokulu bitki

MENGÜ: Ebedi, ölümsüz

MERÝÇ: Bulgaristanla olan sýnýrýmýzda bulunan bir nehir

MERÝH: Dokuz gezegenden biri (Mars)

MERVE: Mekke yakýnlarýnda bir dað

MERYEM: Dinine baðlý kadýn

MESUDE: Mutlu, bahtiyar

MISRA: Þiirin bir satýrý

MÝHRÝBAN: Seven, þefkatli

MÝMOZA: Ýnce sarý yapraklý çiçek açan bir süs bitkisi

MÝNE: Maden eþya üstündeki renkli sýr tabakasý

MÝRAY: Yýlýn ilk aylarýnda doðan / Güneþ gibi ay gibi parlayan

MUALLA: Makam ve rütbece yüksek olan

MUAZZEZ: Saygý uyandýran, kýymetli - Ýzzet, þeref sahibi

MUHTEREM: Saygýn, saygýdeðer

MUKADDER: Tanrý hükmü, kader, alýn yazýsý

MUKADDES: Kutsal olan , mübarek olan Mukaddes Kutsal olan , mübarek olan

MUNÝSE: Sýcak kanlý, sevimli

MUZAFFER: Zafer kazanan, üstün gelen

MÜBERRA: Aklanmýþ, temize çýkarýlmýþ

MÜCELLA: Parlak, cilalanmýþ

MÜESSER: Eser býrakan, eser sahibi

MÜGE: Ýnci çiçeði,

MÜJDE: Ýyi haber, sevinçli haber

MÜJGAN: Kirpik

MÜKRÝME: Ýkramý bol olan

MÜNEVVER: Aydýnlatýlmýþ, parlak ýþýklý, bilgili

MÜNÝRE: Iþýk veren, aydýnlatan

MÜRÜVVET: Kiþilik, þahsiyet, insanlýk

MÜÞERREF: Onurlandýrýlmýþ, þerefli kýlýnmýþ

MÜYESSER: Kolaylýkla yapýlan

MÜZEYYEN: Süslü, süslenmiþ, bezenmiþ


---------------------------------------------------------


NACÝYE: Kurtulmuþ, selamete kavuþmuþ

NADÝDE: Görülmemiþ, görülmedik, ender bulunan

NADÝRE: Az bulunur, seyrek, ender bulunan

NAFÝA: Bir yeri güzelleþtirmek için yapýlan çalýþmalar

NAGEHAN: Ansýzýn

NAÐME: Ezgi, uyumlu ses

NAHÝDE: Venüs - Ergenlik çaðýndaki kýz

NAÝLE: Ýsteðine ulaþmýþ

NALAN: Ýnleyen

NAME: Mektup - Aþk mektubu

NARÝN: Zarif, ince yapýlý

NAÞÝDE: Þiir okuyan , yazan

NAZ: Kendini beðendirmek amacýyla yapýlan davranýþ

NAZAN: Nazlanan, iþve yapan, cilve yapan

NAZENDE: Nazlanan - Sevgili

NAZÝFE: Zarif, kibar - Temiz

NAZLI: Naz eden, cilveli, iþveli

NAZMÝYE: Þiirle ilgili, düzenli

NEBAHAT: Onur, þeref, ün

NECLA: Çocuk, evlat, oðul, kuþak, sülale,nesil

NECMÝYE: Yýldýzlarla ilgili, yýldýzlara ait

NEDÝME: Hoþ sohbet, kadýn - Kadýn arkadaþ

NEDRET: Az bulunan

NEFÝSE: Beðenilen, hoþ, güzel

NEHÝR: Irmak, büyük akarsu

NERGÝS: Çiçekleri ayrý ayrý ya da bir kök üzerinde sarý ve beyaz renkte bir bitki

NERÝMAN: Pehlivan, yiðit

NERMÝN: Nazik, ince

NESLÝHAN: Han soyundan gelen

NESLÝÞAH: Þah soyundan gelen

NESRÝN: Bir tür yaban gülü

NEÞE: Sevinç, gönül ferahlýðý

NEVAL: Talih - Baðýþ, ihsan

NEVCAN: Yeni doðmuþ

NEVÝN: Yeni

NEVRA: Iþýklý parlak, çiçek

NEZAHAT: Ýç temizliði, paklýk

NEZAKET: Naziklik, zariflik, incelik ç

NEZÝHE: Temiz, pak

NÝDA: Seslenme, çaðýrma, seslenen

NÝGAR: Resim, resim gibi güzel

NÝHAL: Ýnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi

NÝHAN: Gizli, saklanmýþ, görünmeyen, sýr, giz

NÝL: Afrika kýtasýnda bir nehir

NÝLAY: Nile ýþýk saçan

NÝLGÜN: Mavi renkte, çivit rengi

NÝLÜFER: Geniþ yapraklý, durgun sularda yetiþen bir su bitkisi

NÝMET: Ýyilik, iyi bir yaþantý için gerekli þeyler

NÝSA: Kadýn

NÝSAN: Yýlýn dördüncü ayý

NUR: Iþýk, parýltý aydýnlýk, Allahýn gönderdiði ýþýk

NURAL: Kutsal ýþýk

NURAN: Iþýklý, nurlu, aydýn

NURAY: Ay ýþýðý gibi nurlu

NURCAN: Iþýk canlý, can ýþýðý

NURÇÝN: Iþýk derleyen

NURDAN: Iþýklý, parlak

NURGÜL: Iþýklý gül, gül gibi güzel ve aydýnlýk

NURHAN: Aydýn hükümdar

NURÝYE: Iþýklý, ýþýktan gelme

NURPERÝ: Peri kadar aydýnlýk, güzel

NURSEL: Sel gibi ýþýk

NURSELÝ: Iþýk seli

NURSEN: Iþýk gibi nurlu

NURÞEN: Iþýk gibi þen ve güler yüzlü

NURTEN: Teni ýþýk gibi beyaz olan

NÜKHET: Güzel ve hoþ kokulu


--------------------------------------------------------------


OKÞAN: Sevil, sevgiye deðer ol

OLCA: Düþmandan ele geçirilen mal, ganimet

OLCAY: Talih, baht, ikbal

ORKÝDE: Az bulunup zor yetiþtirilen deðerli bir çiçek

OYA: Ýpek ibriþim kullanýlarak iðne, fýrkete gibi þeylerle yapýlan ince dantel


-------------------------------------------------------------


ÖÐÜN: Kendini yücelt,gurur duy - Zaman - Kez, defa - Önde gelen

ÖÐÜT: Birisine ne yapýp ne yapmamasý gerektiðini belirten söz

ÖMÜR: Yaþama süresi - Hayat

ÖNGÜL: Direnen, inatçý - Kýlavuz - Öncü, teþvik eden

ÖVGÜ: Övmek için kullanýlan söz

ÖVGÜL: Övülmeye deðer

ÖVÜN: Baþarýlarýnla, niteliklerinle yücel

ÖYKÜ: Hikaye / Masal

ÖZDEN: Özgür, özle ilgili

ÖZGE: Baþka, yabancý, iyi güzel

ÖZGEN: Özü geniþ, rahat

ÖZGÜL: Bir türe ait olan - Özü gül gibi olan

ÖZLEM: Hasret, birine ya dabir yere duyulan görme arzusu

ÖZLEN: Görülmek istenilen ol, hasreti çekilen ol

ÖZNUR: Özü ýþýklý, aydýnlýk

ÖZÜN: Þiir - Hak edilmiþ ün


--------------------------------------------------------------


PAKÝZE: Çok temiz, hoþ ve güzel

PAPATYA: Taç yapraklarý beyaz, ortasý sarý baharda açan bir kýr çiçeði

PARLA: Parlamak fiilinin emir kipi, 3. tekil þahýs

PELÝN: Siyah ve beyaz renkte acý kokulu bir tür bitki

PELÝNSU: Pelin + Su (Bkz Pelin)

PEMBE: Açýk kýrmýzý renk

PERÇEM: Kakül - Mýzrak, bayrak gibi þeylerin üzerine konulan püskül

PEREN: Ülker yýldýzý

PERÝ: Çok güzel, çekici, diþi cin

PERÝHAN: Peri padiþahý, perilerin baþý

PERRAN: Uçan, uçucu

PERVÝN: Ülker yýldýz takýmý (Süreyya)

PETEK: Arýlarýn bal depoladýðý yuvacýk

PINAR: Suyun topraktan kaynayýp geldiði yer

PIRILTI: Parýldayan þeylerin çýkardýðý ýþýk

PÝRAYE: Süs, bezek

PÜREN: Sarý, kýrmýzý renkte açan küçük yapraklý bir tür ot


-------------------------------------------------------------


RABÝA: Dördüncü

RAHÝME: Acýyan, esirgeyen

RAHÞAN: Iþýltý

RANA: Güzel, hoþ

RAZÝYE: Kabul eden, boyun eðen

REBÝA: Bahar

REFAH: Bolluk, rahatlýk

REFÝKA: Eþ, zevce

REMZÝYE: Sembolik, simgesel

RENAN: Ýnleyen

RENGÝN: Parlak renkli - Hoþ süslü

REÞÝDE: Ýyiyi, doðruyu seçebilen, ergin

REVAN: Su gibi akan - Ruh, can

REYHAN: Fesleðen, güzel kokulu bitki

REZZAN: Aðýr baþlý, vakur, ciddi

RUHAN: Güzel kokulu

RUHSAR: Yüz, çehre

RUHÞEN: Neþeli, canlý

RÜYA: Düþ / Uyku anýnda bilinç altýnda oluþan kurgular

RÜYET: Görme.Kalp gözüyle görme


------------------------------------------------------------


SAADET: Mutluluk

SABAH: Günün baþlangýcý

SABAHAT: Güzellik

SABÝHA: Güzel, þirin

SABÝTE: Yerinde duran, kýmýldamayan

SABRÝYE: Sabýrlý, dayanýklý

SACÝDE: Secdeye varan, yere yüz süren

SADRÝYE: Göðüsle ilgili

SAFÝYE: Katýksýz, katýþýksýz saf

SAHÝBA: Bir þeyi elde etmiþ olan

SAHURE: Sahur zamaný doðan kýz çocuðuna verilen ad

SAÝME: Oruç tutan, oruçlu

SAKÝNE: Oynamayan, kýmýldamayan, durgun

SALÝHA: Ýyi, yarar, yetkili, hakký olan

SALÝME: Eksiksiz, sað, saðlam

SAMÝME: Bir þeyin temeli, en köklü yeri

SAMÝYE: Yüksek, ulu

SANAY: Ay gibi güzel

SANEM: Put - Güzel kadýn

SANÝA: Sanat eseri yaratan - Yapan , oluþturan

SANÝYE: Dakikanýn 60ta biri süresinde zaman birimi

SATI: Düðün alýþveriþi - Satýþ, alýþveriþ

SEBLA: Uzun kirpikli göz

SEÇÝL: Beðenilen, seçilen

SEDA: Yanký, ses

SEDEF: Midye ve istiridye gibi hayvanlarýn beyaz ýþýltýlý parlak kabuðu

SEDEN: (Sedan) sesin, sesleniþin

SEHER: Tan aðartýsý, ortalýðýn aydýnlandýðý an

SELCAN: Hareketli, coþkulu

SELDA: (Seldað) Dað seli, daðdan inensel

SELEN: Haber, havadis, kulakla duyulan,iþitilen

SELÝN: Senin Selin, Sana ait sel

SELMA: Doðru ve iyi yolda, selamette olma

SELVÝ: Yaz kýþ yeþil kalan ince uzun biraðaç

SEMA: Gökyüzü

SEMAHAT: Cömertlik, el açýklýðý

SEMÝHA: Cömert gönüllü, eli bol

SEMÝN: Deðerli, pahalý

SEMÝRAMÝS: Asur kraliçesinin adý

SEMRA: Esmer

SENA: Övme, övüþ - Þimþek parýltýsý

SENAY: Ay gibisin sen anlamýnda

SENEM: Tapýlacak kadar güzel kadýn, sevgili

SENÝHA: Yüce, yüksek

SERAP: Çölde uzaktan su gibi görünen ýþýk yanýltmacý

SERAY: Ay gibi güzel

SEREN: Yelken gerilmek üzere direðe çapraz takýlan aðaç

SERÝN: Ilýkla soðuk arasý

SERPÝL: Serpilmiþ, geliþmiþ

SERRA: Rahatlýk, kolaylýk

SERTAP: Ýnatçý

SERVA: Masal

SEVAL: Severek alýnan

SEVCAN: Sevgili insan

SEVDA: Aþk, sevgi, tutku tutkunluk

SEVGÝ: Aþk, sevme duygusu

SEVÝL: Sevgiye deðer, sevilen

SEVÝLAY: Ay gibi hep sevilen

SEVÝM: Birine yakýnlýk duymak, sempati

SEVÝN: Memnun ol, neþelen

SEVÝNÇ: Neþe, iç ferahlýðý

SEVTAP: Aþýrý, tapacak kadar sevgi duyan

SEYHAN: Kenten kente yolculuk

SEYRAN: Gezinme

SEYYAL: Akýþkan, sývý, yerinde duramayan

SEZA: Uygun, yaraþan

SEZAL: Sezgili

SEZEN: Sezgisi güçlü olan

SEZER: Sezgisi güçlü olan

SEZGÝ: Anlama, sezme yeteneði

SEZGÝN: Duygulu, anlayýþlý

SICAK: Sýcakkanlý, cana yakýn

SIDIKA: Çok içten ve doðru kimse

SILA: Gurbete çýkanýn doðup büyüdüðü yer

SIRMA: Altýn yaldýzlý, ya da yaldýzsýz ince gümüþ tel

SÝBEL: Bulutla yer arasýnda yere düþmeyen yaðmur damlasý / Buðday baþaðý

SÝMA: Düz, çehre - Ýnsan, tip

SÝMGE: Alamet, sembol, birþeyi anlatan im, imge

SÝNEM: Benim tenim, benim vücudum, göðsüm

SOLMAZ: Güzelliðini, tazeliðini uzun süre koruyan

SONAT: Bir veya iki çalgý için yazýlmýþ 3-4 bölümlü müzik eseri

SONAY: Yýlýn son ayý

SONGÜL: Son açan gül

SONNUR: Son ýþýk

SU: Rengi kokusu ve tadý olmayan saydam sývý madde

SUAT: Mutlu, mutlulukla ilgili

SULTAN: Hükümdar ailesinden, anne, kýzkardeþ

SUNA: Boylu poslu endamlý / Erkek ördek

SUNAY: Ay sun, ay ýþýðý sun

SUZAN: Adak ayý

SÜHANDAN: Güzel konuþan

SÜHEYLA: Güney yönünde görünen parlak yýldýzlar


-------------------------------------------------------------


ÞADÝYE: Sevinç, neþe, mutluluk

ÞAFAK: Gündoðumundan önceki aydýnlýk

ÞAHÝKA: Yüksek, yüce, daðýn zirvesi

ÞAZÝMENT: Allahýn adamý- Allaha ait olan,onun yolundan giden kiþi

ÞAZÝYE: Özellikleri kimseye benzemeyen

ÞEBNEM: Çið, gece nemi, jale

ÞEFÝKA: Þefkatli, acýmasý, esirgemesi bol olan

ÞEHNAZ: Doðu müziðinde bir makam / Çoknazlý

ÞEHRAZAT: Özgür

ÞEHRÝBAN: Þehrin ileri geleni

ÞELALE: Büyük çaðlayan, çavlan, akarsunun yüksekten yere düþtüðü bölümü

ÞENAY: Mutlu geçen ay

ÞENGÜL: Ýnsanýn içini açan gül / hep þen olup hep gülmek

ÞENÝZ: Mutlu, sevindiren iz, hatýra

ÞENNUR: Iþýk saçan, neþe saçan

ÞERÝFE: Þerefli, kutsal

ÞERMÝN: Utangaç

ÞEVKÝYE: Neþeyle, istekle ilgili

ÞEVVAL: Arap takviminin onuncu ayý

ÞEYDA: Çýlgýn, deli divane

ÞEYMA: Eski Türk adlarýndan

ÞÝÝR: Zengin sembollerle uyumlu seslerle ortaya çýkan edebi anlatým biçimi

ÞÝRÝN: Cana yakýn, sevimli

ÞÖLEN: Eðlence, kutlama, þenlik

ÞULE: Alev, ateþ alevi

ÞÜKRAN: Ýyilik bilme, minnettarlýk

ÞÜKRÝYE: Görülen iyiliðe karþý þükretmek , hoþnut olmak


------------------------------------------------------------


TAÇNUR: Mutluluk

TAHÝRE: Gündoðusundan esen rüzgar

TAHSÝNE: Günün baþlangýcý

TALHA: Güzellik

TALÝA: Güzel, þirin

TAMAY: Sabýrlý, dayanýklý

TANAY: Secde eden

TANSU: Þafak rengi vurmuþ su

TANYEL: Katýksýz, arý - Seçilmiþ

TARA: Sahur zamaný doðan kýz çocuðuna verilen ad

TAYYÝBE: Ýyi, hoþ, çok temiz

TEKGÜL: Durgun - Kendi halinde sessiz

TENAY: Uygun, yakýþan - Yetkili olan - Dine uygun hareket eden

TENDÜ: Öz, asýl

TENNUR: Yüksek, ulu

TEZER: Çabuk ve erken

TÝJEN: Ay gibi güzel

TÝLBE: Put - Güzel kadýn

TUBA: Sanat eseri yaratan - Yapan , oluþturan

TUÐÇE: Dakikanýn altmýþta biri

TURNA: Avrupa ve Kuzey Afrikada yaþayan göçmen kuþ türü

TUTAM: Bir desteden daha / parmak uçlarýyla alýnabilen / Tutmaktan tutam

TUTKU: Ýradeyi aþan güçlü coþku, ihtiras

TÜLAY: Ýncelikle, düþünce ile ilgili

TÜLÝN: Uzun kirpikli göz

TÜNAY / TUNAY: Mehtap, ay ýþýðý, gece görülen aydýnlýk

TÜRKAN: Hakana saltanatta ortaklýk edeneþi

TÜRKÜ: Yanký, ses


---------------------------------------------------------------


ULVÝYE: Yüce, yüksek, gökle ilgili

UMAY: Üzerinden geçtiði kiþilere mutluluk getirdiðine inanýlan kuþ, Devlet kuþu

UMUR: Görgü, deneyim

UMUT: Ümit, geleceðe güven duygusu

UZAY: Bütün varlýklarý kaplayan sonsuz boþluk

UZEL: Usta, becerikli


--------------------------------------------------------


ÜLFER: Irmak, büyük su

ÜLKER: Gökyüzünün kuzey kýyýsýnda bir yýldýz takýmýnýn adý

ÜLKÜ: Amaç, ideal

ÜMMÝYE: Okur yazar olmayan kadýn

ÜMRAN: Mutluluk bolluk bereket / Bayýndýrlýk

ÜNSEL: Ünü sel gibi aþan

ÜNSELÝ: Ünü sellere benzeyen

ÜNZÝLE: Gönderilmiþ


-------------------------------------------------------------


VAHÝDE: Tek, bir

VARÝDE: Gelen, eriþen - Söylenti

VASFÝYE: Nitelikli

VEDÝA: Korunmasý için býrakýlan emanet

VEFÝKA: Uygun, ayný fikirde, yoldaþ

VELÝDE: Yeni doðmuþ çocuk

VERDA: Verdane (merdane Osm.) / Verd (Ar.)den Verda, gül anlamýnda

VESÝLE: Neden, sebep - Kavuþma

VÝCDAN: Ýyiyi kötüden ayýrmaya yarayan þuur, ahlak

VÝLDAN: Yeni doðmuþ çocuklar

VUSLAT: Kavuþma, yetiþme, ulaþma


-------------------------------------------------------


YAÐMUR: Yeryüzüne düþen yaðýþýn sývý halinde olaný

YAKUT: Aliminyum oksit, yapýsýnda parlak kýrmýzý renkli deðerli taþ

YANKI: Sesin bir yere çarpýp geri dönmesi ile oluþan ikinci ses, ses yansýmasý

YAPRAK: Aðaç ve bitkilerin yeþil kýsýmlarý

YAREN: Dost, arkadaþ

YASEMÝN: Kokulu çiçekler açan bir tür aðaççýk

YAÞAM: Hayat

YAZGÜLÜ: Yaz ve Gül tamlamasý / Yazýn açan gül þimdilerde bir de güz gülleri var

YELDA: Uzun ve siyah / Yýlýn en uzun gecesi

YELÝZ: Yel ve iz rüzgar ve izi anlamýnda

YEÞÝM: Yeþil renkli deðerli taþ

YETER: Kafi, tamam, gereksinimi karþýlayacaknitelikte olan

YILDIZ: Güneþ ve ay dýþýnda gökyüzündeki ýþýklý cisimlerden her biri

YONCA: Birçok türü bulunan bitki

YOSUN: Çiçeksiz bitkilerin, sularýn yüzünde ve dibinde bulunan bir türü

YUDUM: Bir içimlik sývý

YURDAGÜL: Yurduna güller saçan, güzellik getiren

YURDANUR: Yurduna nur getiren

YÜKSEL: Özellikle manevi anlamda yüce ol


--------------------------------------------------------


ZAHIDE: Dinin yasak ettigi þeylerden sakinan

ZAMBAK: Güzel iri çiçekli bir süs bitkisi

ZARAFET: Incelik, güzellik

ZEHRA: Beyaz ve parlak yüzlü olan

ZEKIYE: Zeka sahibi, kavrayisli

ZELIHA: Züleyha, su perisi

ZENNAN: Kadinlar

ZENNUR: Zinnur, nurlu, isikli

ZEREN: Anlayisli, zeki

ZERRIN: Altindan yapilmis - Altin renginde - Bir cins çiçek - Fulya

ZEYNEP: Degerli taslar, mücevherler

ZEYNO: Zeynepin halk dilindeki söylenisi

ZINNUR: Nurlu, isikli

ZISAN: Sanli, ünlü, çok taninms

ZIYNET: Süs, süs eþyasi

ZUHAL: Satürn

ZÜBEYDE: Öz, asil

ZÜHAL: Dokuz gezegenden altincisi (Satürn)

ZÜHRE: Çiçek açan / Çoban yildizi (Venüs)

ZÜLAL: Berrak, saf, tatli, soguk su

ZÜLEYHA: Hz. Yusufun karisinin adi

ZÜLFIYE: Saçlari çok güzel olan

ZÜMRA: Güzel, iyi ahlakli - Zeki, bilgili kadin

ZÜMRÜT: Yeþil renkli bir degerli tas

2. Jungs :


ABAY: Sezgi, anlayýþ, dikkat

ABBAS: Sert, çatýk kaþlý veya Aslan

ABDULLAH: Allahýn adamý- Allaha ait olan, onun yolundan giden kiþi

ABÝDÝN: Dua eden / Duacý

ACUN: Dünya,varlýk

ADEM: Allahýn yarattýðý ilk insan / Adam

ADÝL: Adaletli / Hakça davranan

ADNAN: Eski Türk isimlerinden / Ýki gökyüzü, iki cennet anlamýnda

AFFAN: Kendini kötülüklerden uzak tutan

AGAH: Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanýk

AHMET: Övülmeye deðer/ Beðenilmiþ / Allaha þükreden /

AKAD: Soyluluk, Onurlu bir kiþiliðe sahip olmak

AKAY: Beyaz ay,dolunay

AKEL: Dürüst,güvenilir

AKGÜN: Mutlu,sevinçli gün

AKIN: Hýzlý bir biçimde düþmana yapýlan saldýrý

AKÝF: Dünya iþlerinden uzaklaþýp, ibadet için Allaha yönelen

AKÝL: Akýllý , Rüþtünü kanýtlama konumuna gelmiþ , yaptýklarýnýn farkýnda olan

AKTAÇ: Beyaz taç,gelin tacý

AKTAN: Aydýnlýk gece

ALAADDÝN: Din uðruna çalýþan

ALDEMÝR: Ateþte kýpkýrmýzý hale getirilen demir Al-Demir

ALÝ: Yüce, yüksek, þanlý, onurlu kimse

ALÝCAN: Cana yakýn, içtenlikli, candan, sýcakkanlý, giriþken

ALÝM: Bilim adamý, bilgin ilim bilen, ilimle uðraþan kimse

ALÝÞAN: Þaný þerefi en yüksek olan

ALKAN: Kýzýl kan

ALKIN: Sevdalý,aþýk

ALP: Kahraman,cesur,savaþçý

ALPAR: Yiðit,cesur

ALPASLAN: Aslan gibi cesur,savaþçý beyi

ALPAY: Cesur,yiðit

ALPER: Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlamýnda

ALPHAN: Yiðit,hükümdar

ALPTEKÝN: Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu

ALTAN: Al + Tan Kýrmýzý + þafak, güneþin þafaktaki kýrmýzý rengi

ALTAY: Yüksek orman anlamýnda. Orta Asyada bir sýradað

ALTUÐ: Al+Tuð Kýrmýzý + Tuð deðerli taþlarla süslü tuð

ANDAÇ: Armaðan,hediye

ANIL: Ölçülü davranan, hoþa giden kimse

ARAL: Takýmada,sýradaðlar.

ARAS: Sahip çýkýlan buluntu, Doðu anadoluda bir ýrmaðýn adý

ARCAN: Saf,temiz

ARDA: Halef, ardýndan gelen

AREL: Temiz,dürüst

ARGÜN: Temiz gün, günlük güneþlik, yaþama sevinci veren gün

ARIKAN: Temiz soy

ARIN: Temiz,saf - Alýn

ARÝF: Anlayýþlý,tanýnmýþ,meþhur,bilgi sahibi

ARKAN: Temiz kandan gelen - Üstün,galip

ARMAÐAN: Hediye,ödül

ARMAN: Hasret,özlem - Sýkýntý

ARSLAN: Yýrtýcý,güçlü,yiðit

ARTAÇ: Ar+ Taç Utanma duygusunu baþ tacý eden

ASIM: Temiz, namuslu, saðlam karakterli

ASÝL: Soylu, soylu bir aileden gelen,seçkin insan

ASLAN: Türklerin, güçlü insan tanýmlarýnda genellikle seçtikleri ormanlar kralý

ASRIN: Bu asýra ait, bu devire uygun

ASUTAY: Hýrçýn tay

AÞKIN: Benzerlerinden daha üstün - Coþkun

ATA: Baba, ced, Ecdat, Büyükbaba, Bilge

ATABEK: Þehzade eðitmeni - Devlet yetkilisi

ATABEY: Selçuklularda þehzadeleri eðitmekle görevli kiþilere verilen ünvan

ATACAN: Hoþgörülü,babacan

ATAHAN: Han soyundan gelen, soylu yiðit

ATAK: Canlý,giriþken-Cömert-Niþancý

ATAKAN: Atasýnýn kanýný taþýyan, atasýnýn kanýndan gelen gücü barýndýran

ATALAY: Ünlü,þöhretli

ATAMAN: Ata kiþi,önder

ATANUR: Atasýndan aldýðý nuru taþýyan

ATASOY: Atalarýn soyundan gelen

ATAY: Herkesçe bilinen, tanýnmýþ, ünlü

ATEÞ: Yanýcý maddelerin yanmasýyla ýsý ve ýþýðýn ortaya çýkmasý

ATIF: Eðilimli, birine þefkatle eðilen, sevgi duyan / Bir þeye yönlendirilen

ATIL: Ýleri hamle yap, anlamýnda Atýl, atýlmak

ATILAY / ATALAY: Kolaylýkla ileri atýlabilen, cesur kimse

ATILGAN: Engelleri aþan - Korkusu olmayan

ATINÇ: Atýlgan / Atak

ATÝLLA / ATTÝLA: Hunlarýn Tanrýnýn Kýrbacý denilen büyük hükümdarý

ATLIHAN: At + Han kelimelerinden, Ýyi ata binen yiðit Han

AVNÝ: Yardým etmek, yardýmda bulunmak, yardýmla ilgili

AYBAR: Gösteriþli,heybetli

AYBARS: Ay ve Pars kelimelerinden, Ay gibi güzel, pars gibi yýrtýcý

AYBERK: Saðlam kiþilik- Ayýn parlaklýðý

AYDEMÝR: Ay gibi ýþýklý,temiz,demir gibi güçlü

AYDIN: Beyni çaðdaþ düþüncelerle aydýýnlanmýþ, bilgili kiþi

AYGÜN: Ay gibi parlak ve ýþýklý güzel gün

AYHAN: Ay gibi güzel yüzlü hakan Ay +Han

AYKAN: Kaný ay gibi parlak ve temiz Ay Kanlý

AYKUT: Kutlu ay, armaðan, ödül

AYTAÇ: Baþýnda ay gibi ýþýklý taç bulunan Ay + Taç

AYTEK: Ay gibi

AYTEKÝN: Tek ay, uður getiren ay

AYTUNÇ: Ay gibi güzel,tunç kadar saðlam

AYYÜCE: Ay gibi aydýnlýk nurlu ve yüce olan er

AZER: Azerbaycan kelimesinin kökü olan Azerden..

AZÝM: Bir þeyler yapmak için kararlý kiþi, Azmeden, Azimli

AZÝZ: Onur sahibi yüce, Saygýdeðer, Manevi gücü çok üstün

AZMÝ: Kemikli, kemikle ilgili / Azim sahibi


-------------------------------------------------

BABÜR: Hindistanda yaþayan bir tür kaplan/Babür imparatorluðunun kurucusu Babürþahtan

BAHA: Deðer fiyat, kýymatinin karþýlýðý, Ederi

BAHADIR: Yiðit , kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen

BAHATTÝN: Dinin deðerlisi,güzelliði

BAHÝR: Deniz-Belli, açýk-Iþýklý,parlak

BAHRÝ: Denizle ilgili, denizci, denizingücü, sonsuzluðu

BAHTÝYAR: Mutlu, talihli, Hayatýndan memnunolan

BAKÝ: Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan

BALA: Küçük çocuk, Yavru, Korunmasý gereken

BALABAN: Bir tür yýrtýcý kuþ. Ýri cins birtür Doðan (kuþ)

BALER: Tatlý dilli, cana yakýn

BARAN: Yaðmur mevsimi

BARANSEL: Güce, kuvvete ait. Güçsel.

BARBAROS: Barba Rosse Kýrmýzý sakal. Asýl adý Hýzýr olan büyük Türk amiraline Avrupalýlarýn taktýðý ad.

BARIN: Bütün,tüm - Güç kuvvet

BARIÞ: Uzlaþma.

BARKAN: Çölde oluþan küçük kum kitlesi

BARKIN: Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolaþan

BARLAS: Kahraman

BARS: Kaplan benzeri yýrtýcý hayvan

BASRÝ: Gören, görme ile ilgili, görebilmek

BAÞAR: Baþarýlý ol anlamýnda

BAÞER: Baþta gelen

BATI: Güneþin battýðý yön

BATIHAN: Batýnýn hükümdarý, haný

BATIKAN: Batý+ Khan Batýnýn Haný ya da Batýnýn Kaný anlamýnda

BATIRAY: Ay gibi yiðit

BATTAL: Kahraman. Oldukça iri yapýlý, Alýþýlmýþýn dýþýnda büyük

BATU: Güçlü Kuvvetli

BATUHAN: Güçlü Kuvvetli Han. Altýnordu devletinin kurucusu Batuhan.

BATUR: Korkusuz, yiðit.

BATURALP: Yiðitler yiðidi

BAYAR: Büyük, ulu yüce.

BAYBARS: Eski Türklerin beslediði kaplan

BAYBORA: Fýrtýna

BAYCAN: Zengin

BAYEZÝT/BEYAZIT: Birçok Osmanlý þehzadesinin ortakadý.

BAYHAN: Zengin ve güçlü

BAYKAL: Yaban kýsraðý. Moðolistandaki büyükgöl

BAYRAKTAR: Bayrak taþýyan.

BAYRAM: Ulusca kutlanýlan, Kutsal ve önemli günler.

BAYSAL: Dirlik düzenlik içinde, sakin,gürültüsüz.

BAYÜLKEN: Göðün 16.katýnda oturan barýþ tanrýsý

BEDÝR: Ayýn ondördü. Dolunay. Ay.

BEDÝRHAN: Ay+ Han gibi Bedir + Han

BEDRETTÝN: Ayýn ondördü gibi ýþýk saçan, temiz ve yüce

BEDRÝ: Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait

BEHÇET: Sevinç, güzellik, güler yüzlülük.

BEHÝÇ: Þen. Güleryüzlü, Neþeli.

BEHLÜL: Hayýr sahibi - Daima gülen

BEHRAM: Merih Yýldýzý.

BEHZAT: Doðuþtan iyi, soylu kiþi

BEKÝ / BEKRÝ: El deðmemiþ, Bakir, Tertemiz, bozulmamýþ.

BEKÝR: Yeni doðmuþ, bakir

BEKTAÞ: Saygýn, aziz, denk, eþit.

BERAT: Ýzinli, müsaadeli olmak / Diploma

BERHAN: Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine.. (Han=Hakan)

BERK: Saðlam güçlü, dayanýklý

BERKAN: Parlama - Kývýrcýk kuzu postu

BERKANT: Saðlam Yemin . Berk + Ant.

BERKAY: Saðlam yapýlý ve ayýþýðý gibi parlak olan. Ay ýþýðý, Güçlü ay

BERKE: Cengiz Hanýn torununun adý. Deðnek, sopa, kamçý anlamýnda da kullanýlýr

BERMAL: Birþeyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çýkaran, becerikli

BESÝM: Güler yüzlü

BÝLAL: Ýlk ezaný okuyan Bilal-i Habeþinin adýndan..

BÝLGE: Derin bilgi sahibi

BÝLGEHAN: Göktürk hakaný

BÝLGÝN: Bilgi sahibi. Alim

BÝRANT: Tek yemin. Özelliði olan yemin

BÝRCAN: Tek, eþsiz

BÝROL: Tek ol, anlamýnda . Bir + Ol

BOÐAÇ: Bir Dedekorkut kahramaný

BOÐAÇHAN: Ýnanýlmaz derecede güçlü , insanüstü gücü olan

BORA / BORAN: Ardýndan yaðýþ getiren þiddetlirüzgar.

BOZKURT: Türklerin Orta asyadan çýkýþýnda yol gösterdiðine inanýlan efsanevi kurt

BUÐRA: Erkek deve

BUÐRAHAN: Müslüman Türk Hakanlardan Saltuk Buðrahan.

BULUT: Bildiðimiz bulut. (Havada bulut sen bunu unut gibi)(!)

BUMÝN: Baykuþ, Puhu kuþu.

BURAK: Hz. Muhammedin Miraçta bindiði efsanevi ata verilen isim.

BURÇ: Kale, hisar çýkýntýsý - Güneþ sistemi - sarp yamaç

BURÇAK: Baklagillerden bir bitki

BURÇÝN: Diþi geyik.

BURHAN: Delil, kanýt.

BURHANETTÝN: Dinin kanýtý, dinin delili, isbatý

BÜLENT: Yüksek, uzun, eriþilmesi zor, yüce

BÜNYAMÝN: Hz. Yakupun oðlu



-------------------------------------------------------------


CABBAR: Güç ve kuvvet sahibi kimse

CAFER: Çay dere küçük akarsu

CAHÝT: Çalýþan çaba gösteren / Ýnatçýayak direyen

CAN: Ýnsan ve hayvanlarda yaþamý saðlayan ve ilk korunan

CANALP: Özünde yiðitlik, güç olan

CANBERK: Güçlü, saðlam

CANDAÞ: Dost, yoldaþ

CANDEMÝR: Özü demir gibi saðlam

CANDOÐAN: Cana doðan

CANEL: Dostluk eli

CANER: Ýçten, sevimli

CANKAT: Yaþamýna can ekle, sevinçle dol

CANKUT: Mutlu, talihli - Talih, þans

CANSIN: Dostsun, sevgilisin

CANTEKÝN: Tek, eþsiz can

CAVÝT: Sonsuz, ebedi

CELAL: Büyüklük ululuk, hýþým

CELALETTÝN: Büyüklük ululuk, hýþým

CELAYÝR: Moðollarýn kollarýndan

CELÝL: Ulu, yüce, manevi deðeri yüksek olan

CEM: Bir þeyin toplamý, tamamý

CEMAL: Güzellik, özellikle yüz güzelliði

CEMALETTÝN: Güzellik taþýyan

CEMÝL: Güzel

CEMRE: Ateþ,kor-Suda,havada,toprakta oluþtuðuna inanýlan sýcaklýk

CENAN: Yürek, gönül kalp

CENAP: Manevi büyüklük / Onur

CENGÝZ: Sert ve haþin tabiatlý, kolay yumþamayan

CENGÝZHAN: Moðol Ýmparatorluðunu kuran hükümdar

CENK: Savaþmak , Kýsa süreli savaþ

CEVAHÝR: Mücevher,deðerli süs taþý

CEVAT: Ýyilik, güzellik, olgunluk, kusursuzluk

CEVDET: Olgunluk, büyüklük - Kusursuzluk

CEYHAN: Güney bölgemizde bir ýrmak adý

CEYHUN: Eski Türk isimlerinden / yiðitgüçlü kiþi

CEZMÝ: Kesin karar veren

CÝHAN: Dünya

CÝHANGÝR: Cihaný ele geçiren

CÝHAT: Din uðruna savaþmak

CÝVAN: Yeni yetme, körpe, genç

COÞAR: Heyecan dolu, kabýna sýðmayan

COÞKU: Heyecan ve hayranlýk uyandýran durum

COÞKUN: Aþýrý heyecanlý, çok duyarlý

CUMA: Müslümanlar için haftanýn kutsal günü

CUMHUR: Halk topluluðu

CÜNEYT: Büyük bir mutasavvuf


-----------------------------------------------------------


ÇAÐAN: Bayram, þenlik, mutlu gün

ÇAÐATAY: Küçük tay, çocuk gibi sevimli

ÇAÐDAÞ: Ayný çaðda yaþayan, çaða uygun

ÇAÐIN: Yýldýrým, þimþek

ÇAÐLAR: Çaðýldayarak akan su, þelale

ÇAÐMAN: Çaðdaþ insan

ÇAÐRI: Davet

ÇAKABEY: 11.yyda Ýzmir yöresinde beylik kuran Türk Beyi

ÇAKAR: Parlayan, ýþýk veren

ÇAKIN: Þimþek, parýltý

ÇAKIR: Mavi renkli, gri benekli gözü olan

ÇAVUÞ: Askerde bir rütbe

ÇELEBÝ: Efendi, görgülü, terbiyeli

ÇELEN: Yakýþýklý, saçak, akýllý

ÇELÝK: Su verilerek sertleþtirilmiþ demir

ÇELÝKER: Çelik gibi güçlü insan

ÇETÝN: Güç, zor, engelli

ÇEVÝK: Atak, hareketli

ÇEVRÝM: Girdap, sürekli deðiþim, anafor

ÇIÐIR: Çýðýn açtýðý iz, yol - Yenilikçilik

ÇINAR: Geniþ yapraklý kalýn gövdeli uzun ömürlü bir aðaç


------------------------------------------------------------



DALAN: Biçim - Ýnce, zarif

DALAY: Deniz

DANÝÞ: Bilgi, bilme, danýþma

DARCAN: Sýkýntýlý, aceleci

DAVUT: Davut peygamberin adý

DEHA: Dahi, zekaca çok üstün olan

DEMÝR: Bildiðimiz, demir / Ondan korkanlar trene binmez.

DEMÝRALP: Demir gibi güçlü, yiðit

DEMÝRCAN: Demir gibi saðlam olan can

DEMÝREL: Demir gibi güçlü eli olan

DEMÝRHAN: Demir gibi güçlü hükümdar

DEMÝRKAN: Güçlü soydan gelen

DENÝZ: Bu da bildiðimiz masmavi sular

DENÝZHAN: Denizlerin hükümdarý

DENKTAÞ: Akran, ayný yaþta

DERÝN: Yüzeyi tabanýna uzak olan

DERVÝÞ: Alçak gönüllü, hoþgörü sahibi

DERYA: Deniz - Engin bilgili - Çok

DEVLET: Bütün Ulus

DEVRAN: Felek, kader

DEVRÝM: Önemli ve temelli deðiþiklik /inkilap

DÝLAVER: Yiðit / Yürekli

DÝLMEN: Güzel konuþan

DÝNÇ: Güçlü, saðlýklý

DÝNÇER: Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü saðlam

DOÐA: Tabiat

DOÐAN: Yýrtýcý bir kuþ

DOÐU: Güneþin doðduðu yön

DOÐUHAN: Doðunun hükümdarý

DOÐUKAN: Doðunun hakaný

DOÐUÞ: Yaradýlýþ

DORUK: Dað ya da tepenin en yüksek yeri/ Þahika

DORUKHAN: Zirvenin hükümdarý

DURAN: Varlýðýný sürdüren-Daðyolu-Dingin,sakin

DURMUÞ: Çocuklarýn sýk ölümleri karþýsýnda konulan dilek ifadesi

DURSUN: Çok yaþa , uzun ömürlü ol

DURUKAN: Soylu kan sahibi

DURUL: Suyun durulmasý, aklanmasý

DUYAL: Duygulu duyarlý çabuk duygulanan

DÜNDAR: Artçý asker, birliði koruyan asker

DÜNYA: Yeryüzü / Orhan abinin þarkýsýndabatsýn denilen yer



--------------------------------------------------------------




ECEVÝT: Çevik,çalýþkan,açýk fikirli- Yaramaz,sinirli

EDÝP: Edepli terbiyeli / Edebiyatla ilgilenenkiþi

EDÝZ: Deðerli yüksek

EFDAL / EFTAL: En deðerli en yüksek.

EFE: Aðabey - Yiðit,cesur - Kabadayý

EFGAN: Aðlayýp inleme - feryat

EFLATUN: Açýk mor, leylak rengi ile erguvan arasý / Bilgin, bilgili, herþeyi bilerek doðan çocuk

EGE: Yüce, büyük ulu / Ülkemizin Batýsýndaki deniz

EGEMEN: Bir yere hakim olan

EJDER: Bir masal yaratýðý, korkulan, güçlü

EKBER: Kebir kelimesinden, En büyük

EKÝN: Tahýlýn ekiminden, harman dönemine kadarki hali / Kültür

EKREM: Pek cömert, iyiliksever

ELDEM: Sevimli, cana yakýn

ELVAN: Renk renk, çok renkli

EMÝN: Güvenilen, inanýlan kimse

EMÝR: Reis, aþiret baþý, Emreden

EMÝRHAN: Emir veren hükümdar, hanýn emri

EMRAH: Saz çalýp oynayan

EMRE: Aþýk, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeþ

EMRULLAH: Allahýn emri

ENDER: Seçkin, eþi benzeri az bulunan

ENER: En yiðit, en kahraman

ENGÝN: Ucu bucaðý olmayan geniþlik

ENGÝNSU: Açýk deniz

ENÝS: Dost, arkadaþ

ENSAR: Hz. Muhammedi Medineye davet edenlere verilen isim

ENVER: En ýþýklý, en parlaki

ERALP: Yiðit

ERAY: Ay gibi parlak erkek

ERBATUR: Cesur, yiðit

ERBERK: Þimþek gibi yiðit

ERCAN: Er canlý, korkusuz yiðit

ERCÜMENT: Ýtibarlý, haysiyetli, deðerli

ERÇÝN: Erken doðan, En erken davranan

ERDAL: Erken yeþeren dal / Er + Dal

ERDEM: Fazilet, insanýn insan yapan deðerleri

ERDEN: Bekaret / Ýnsan eli deðmemiþ /Erkenden

ERDÝNÇ: Dinç erkek Er + Dinç

ERDOÐAN: Doðuþtan yiðit / Erken doðan

EREM: Ulaþmak, kavuþmak için çaba gösteren

EREN: Ermiþ kiþi Ermekten

ERENAY: Ermiþ olan Ay gibi nurlu

ERGÝN: Olgunlaþmýþ, güngörmüþ

ERGUN: Oynak, hýzlý giden at

ERGÜN: Yumuþak huylu, uysal

ERHAN: Yiðit hakan

ERHUN: Hunlu yiðit

ERÝM: Sevgi, mutlu haber

ERÝNÇ: Rahat, dirlik

ERKAL: Erkek kal

ERKAN: Erkek kanlý

ERKÝN: Özgür, serbest. Koþulsuz iþ gören

ERKUT: Kutlu yiðit

ERMAN: Erdemli yiðit

EROL: Erkek ol sözünde dur anlamýnda

ERSAN: Adýyla ün salmýþ

ERSEN: Kolay, zor olmayan

ERSÝN: Erkeksin anlamýnda

ERÞAT: Doðru yolu bulan

ERTAÇ: Erkekliði taç gibi taþýyan

ERTAN: Tan gibi ateþ renkli er

ERTEM: Erdem / Fazilet

ERTEN: Sabah, gündoðumu aný

ERTUÐRUL: Temiz yürekli doðru yiðit

ERYAMAN: Güçlü, becerikli

ESAT: Çok uðurlu ve mutlu

ESEN: Sað, saðlýklý

ESER: Niþan, iz - Etki - Yapýt - Soðuk esen rüzgar

EÞREF: Þerefli, þeref sahibi / Uðurlu

EVGÝN: Telaþlý, aceleci

EVREN: Kainat, yaratýlmýþlarýn tümü

EVRÝM: Aþamalarla kendini gösteren ilerleme,deðiþim

EYÜP: Sabýrýn simgesi olmuþ bir peygamber

EZEL: Baþlangýcý olmayan


---------------------------------------------------------------



FADIL: Erdemli, üstün, parlak

FAHÝR: Övünülecek, parlak, þanlý, güzel

FAHRETTÝN: Diniyle övünen

FAHRÝ: Karþýlýksýz kabul edilen görev,iþ

FAÝK: Baþkalarýndan daha ileri, üstün

FAKÝR: Yoksul

FALÝH: Baþarý kazanan, isteðine ulaþan

FARUK: Bir iþi sonuca ulaþtýran

FATÝH: Ele geçiren, fetheden

FAZIL: Erdemli, manevi deðerce üstün

FEHÝM: Anlayýþlý, zeki

FERDÝ: Bireysel, tek baþýna

FERHAN: Sevinçli, mutlu

FERHAT: Rahatlýk

FERÝD: Eþsiz, tek, benzeri olmayan

FERÝDUN: Tek, eþsiz, benzeri olmayan

FERÝT: Avcý kuþ

FERKAN: Güçlü, saygýn soydan gelen

FERRUH: Kutlu, uðurlu, aydýnlýk yüzlü

FETHÝ: Fetih ile ilgili

FEVZÝ: Kurtuluþ ve zaferle ilgili, üstünlük baþarý

FEYYAZ: Bereketli, gür, bol

FEYZÝ: Verimlilik, bolluk

FEYZULLAH: Ýlhamýný Allahtan alan

FEZA: Gökyüzü, uzay

FIRAT: Tatlý su - Türkiyenin en uzun akarsuyu

FÝKRET: Düþünmek, düþünceye dalmak

FÝKRÝ: Düþünce ile ilgili / fikir sahibi

FUAT (D): Yürek, kalp gönül

FURKAN: Ýyi ile kötüyü birbirinden ayýran kanýt / Kuran-ý Kerim


---------------------------------------------------------

GAFFAR: Acýyan, baðýþlayan

GAFUR: Baðýþlayýcý, günahlarý affedici

GALÝP: Yenen, üstün gelen

GANÝ: Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen

GARÝP: Kimsesiz, yalnýz, yabancý / Tuhaf

GAZANFER: Aslan - Yiðit, yürekli

GAZÝ: Savaþta yara alan

GEDÝZ: Su birikintisi, gölcük - Egede bir akarsu

GENCAL: Genç, taze

GENCALP: Genç yiðit, kahraman

GENCAY: Ayýn bir haftalýk hali, hilal

GENCER: Genç yiðit

GENCO: Genç olmaktan,genç o anlamýna

GÝRAY: Uygun, eskiden Kýrým hanlarýna verilen ünvan

GÝRGÝN: Kolay yakýnlýk kuran

GÖKALP: Mavi gözlü yiðit - Göklerin yiðidi

GÖKAY: Gök ve Ay gibi güzel olan

GÖKBERK: Yeþil yaprak

GÖKCAN: Yeþermiþ, taze can, özlemle dolucan

GÖKÇE: Gökrengi, göðce

GÖKÇEN: Güzel, hoþ

GÖKER: Gökyüzü gibi er

GÖKHAN: Göklerin hakaný Gök gibi büyükhan

GÖKHUN: Eski Türk isimlerinden Gök+Hun

GÖKMEN: Gök rengi gözlü

GÖKSEL: Gökle ilgili, göðe ait

GÖKTAN: Mavi þafak

GÖKTUÐ: Gök renkli Tuð sahibi

GÖKTÜRK: Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti

GÜÇHAN: Çetin, güçlü han

GÜÇLÜ: Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Þiddetli

GÜLHAN: Gül gibi güzel hakan

GÜLTEKÝN: Kültigin adýndan.. Güvenilen, herkese hayrý dokunan

GÜNALP: Güneþ gibi yiðit

GÜNAY: Güneþ ve ay - Güneþli yer

GÜNDOÐDU: Doðudan esen yel - Güneþin doðduðu yön

GÜNDÜZ: Gecenin karþýtý

GÜNER: Güneþin doðma zamaný

GÜNERÝ: Günün yiðidi

GÜNEÞ: Gezegen sistemimizin enerji kaynaðý

GÜNEY: Dört yönden biri - Her zaman güneþli yer

GÜNGÖR: Ýyi günler yaþa anlamýnda

GÜNHAN: Oðuzun altý oðulundan Güneþi simgeleyenin adý

GÜNSEL: Gün ýþýðý, ýþýk seli

GÜNSER: Iþýk ver, parla

GÜNTAN: Güneþin doðuþundan az önceki zaman

GÜNTEKÝN: Güneþ gibi tek

GÜRAL: Çok al, bol al

GÜRALP: Güçlü yiðit

GÜRAY: Bereketli, bolluk içinde olan ay

GÜRBÜZ: Geliþmiþ, iri yapýlý, saðlam

GÜRCAN: Herkesi seven, özveride bulunan

GÜREL: Sürekli oluþum ve dönüþüm halinde olan

GÜRKAN: Gürbüz, kaný bol

GÜROL: Hayat boyu herþeyin bol olsun

GÜRSEL: Gürlükle ilgili, gür olan

GÜRSOY: Güçlü, kalabalýk soydan

GÜRTAN: Iþýklý, geniþ tan yeri

GÜVEN: Ýtimat, emniyet

GÜVENÇ: Güven - Sevinçli - Dayanak, yardým

GÜZEY: Güneþ görmeyen yer, kuzey


------------------------------------------------------------


HABÝB: Sevgili, dost

HACI: Hicaza gidip hac törenine katýlan

HAFIZ: Ezberleyen/ Özellikle Kuran-ý Kerimi ezbere okuyan

HAKAN: Büyük Han, Hanlar haný (Hükümdar anlamýna=Han)

HAKKI: Doðrulukla, adaletle ilgili

HALDUN: Kalp, yürek / Yüreklilik

HALÝL: Ýçten, dost çok yakýn arkadaþ

HALÝM: Yumuþak huylu, sakin yaradýlýþlý

HALÝS: Saf katkýsýz duru

HALÝT: Süregelen, sürekli, geç yaþlanan

HALUK: Herkesle iyi geçinen iyi ahlaklý

HAMDÝ: Hamd eden, þükreden / Tanrý ileilgili

HAMDULLAH: Allahýn övgüsü

HAMÝ: Koruyan, arka çýkan, koruyucu

HAMÝT: Övgüye deðer

HAMZA: Aslan

HANEFÝ: Tanrýnýn birliðine iman eden

HARUN: Huysuz at / Postacý / Ýnatçý

HASAN: Güzellik, iyi davranma, iyilik

HASÝP / HASBÝ: Kiþisel deðeri olan, ünlü bir soydan gelen

HASRET: Özlem

HAÞÝM: Ezen, kýran, parçalayan

HAÞMET: Ýhtiþam, büyüklük, görkemlilik

HATAY: Ýl adý Antakya olan kentimizin adý

HATEM/ HATEMÝ: Sonuncu en son olan / Mühürcü

HAYATÝ: Yaþamsal, yaþamla ilgili önemli olan

HAYDAR: Aslan / Çok cesur

HAYRETTÝN: Hayýr eden, hayýr sahibi

HAYRÝ: Hayýrla, iyilikle ilgili

HAYRULLAH: Allahýn hayýrlý ettiði

HAZAR: Barýþ / Bir yerde oturma hali

HAZIM: Hezimete uðratan

HEYBET: Korku ve saygý uyandýran görünüþ

HIFZI: Saklamak, korumak, hafýzaya almak

HINCAL: Öc al, intikam al anlamýnda

HIZIR: Darda kalanlarýn yardýmýna koþan

HÝCRÝ: Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili

HÝDAYET: Doðru yolu arama / Yol gösterme

HÝKMET: Felsefe, gizli, bilinmeyen güç

HÝLMÝ: Yumuþak huylu, sabýrl

HÝMMET: Çalýþma, çaba

HÝRAM: Yürüme, gezinme

HÝÞAM: Eski bir Endülüs hükümdarýnýn adý

HULKÝ: Ýyi ahlaklý iyi huylu

HULUSÝ: Saflýk, doðruluk, içtenlik

HURÞÝT: Güneþ

HÜDAVERDÝ: Allah verdi, çocuk özlemi çekenaileler ilk çocuklarýna genellikle bu adý verirler

HÜRAY: Ay gibi özgür

HÜRKAN: Özgür soydan gelen

HÜSAM: Keskin kýlýç

HÜSAMETTÝN: Dinin keskin kýlýcý

HÜSEYÝN: Ruh ve madde güzelliði

HÜSMEN: Hüseyin

HÜSNÜ: Güzellikle ilgili, güzelliðe ait

HÜSREV: Büyük padiþah, hükümdar


-------------------------------------------------------------


ILDIR: Parýltý, parlayýþ - Alacakaranlýk

ILDIZ: Yýldýz - Gündönümünden 10 gün öncesi

ILGAR: Çabuk, hýzlý - Hücüm, akýn - Havanýn açýk olmasý - Öfke

ILGAZ: Atýn dört nala koþmasý - Akýn, hücum - Çankýrýnýn merkez ilçesi - Bir dað

IÞIK: Cisimleri görmemizi saðlayan fiziksel erke

IÞIKHAN: Iþýklý han

IÞIN: Bir ýþýk kaynaðýndan çýkan ýþýk çizgisi

IÞITAN: Aydýnlatan, ýþýk veren

ITRÝ: Korkuya ait


----------------------------------------------------------------


ÝBRAHÝM: Ýbranicede haklarýn babasý anlamýnda

ÝDRÝS: Beyaz renkli çiçek açan bir aðaç cinsi

ÝHSAN: Baðýþlamak, yardým etmek, iyiliketmek

ÝLBEY: Egemen olan

ÝLCAN: Ülkede en sevilen

ÝLGÝ: Ýliþki - Yakýnlýk duyma

ÝLHAM: Ýçe doðma, esin

ÝLHAMÝ: Ýçine doðmakla ilgili

ÝLHAN: Bir ülkenin egemen haný

ÝLKAN: Ýranda devlet kuran Türk hükümdarý

ÝLKAY: Ayýn ilk günlerindeki hali

ÝLKCAN: Ýlk doðan erkek çocuklara verilen ad

ÝLKE: Temel düþünce, prensip - Temel bilgi - Davranýþ kuralý

ÝLKER: Ýlkle ilgili, ilk erkek çocuk

ÝLKÝN: Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan

ÝLTEKÝN: Tek eþsiz ülke

ÝLTER: Yurdunu seven, koruyan

ÝLYAS: Mersin aðacý

ÝMDAT: Yardým dilemek, yardým istemek , yardým beklemek

ÝNAL: Kendisine inanýlan

ÝNAN: Dizgin - Yönetme - Ýman

ÝNANÇ: Bir düþünceye baðlýlýk - Ýman - Doðru, emin

ÝNAYET: Ýyilik, lütuf

ÝRFAN: Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü

ÝSA: Hristiyanlýðýn kurucusu peygamber

ÝSHAK: Hüzünlü öten bir tür kuþ

ÝSKENDER: Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar

ÝSLAM: Hz. Muhammedin kurduðu son din/ Teslimiyet

ÝSMAÝL: Ýbrahim peygamberin Tanrýya kurban adadýðý oðlunun adý

ÝSMET: Haramdan ve günahtan çekinen

ÝSRAFÝL: Dört büyük melekten biri

ÝSTEMÝ/HAN: Göktürklerin ünlü hakaný

ÝÞCAN: Çalýþkan

ÝZZET / ÝZZETTÝN: Deðer, kýymet, ululuk, yücelik


-------------------------------------------------------------


KAAN / KAÐAN: Hükümdar, hanlarýn haný

KADEM: Uður - Ayak adýmý - Yarým arþýn

KADÝR: Deðer, onur, incelik

KADRÝ: Ýtibar, deðerle ilgili

KAHRAMAN: Savaþta yiðitlik gösteren, cesur

KAMBER: Sadýk hizmetkar / Hz Alinin kölesinin adý

KAMER: Ay ýþýðý

KAMÝL: Tam, eksiksiz, olgun

KAMURAN: Dileðine, kavuþmuþ olan

KANDEMÝR: Güçlü soydan gelen

KANER: Güçlü, kanlý yiðit

KAPLAN: Yýrtýcý hayvan

KARABEY: Esmer, rengi karaya çalan Bey

KARACAN: Esmer - Küçük aðaçcýk

KARAHAN: Esmer hükümdar

KARAKAN: Bir tür dað aðacý

KARAN: Kahraman, yürekli - Karanlýk

KARANALP: Esmer, karayaðýz, yiðit

KARATAY: Selçuklu devlet adamý

KARTAL: Yýrtýcý bir tür kuþ

KARTAY: Yaþlý, pir

KASIM: Bölen, kýsýmlara ayýran

KAYA: Büyük ve sert taþ kütlesi

KAYAHAN: Kaya gibi sert hakan

KAYHAN: Güçlü hükümdar

KAZIM: Kýzgýnlýðýný, öfkesini belli etmeyen

KEMAL: Bilgi ve erdem bakýmýndan olgunluk

KEMALETTÝN: Bilgi ve erdem sahibi

KENAN: Nuh peygamberin oðlu ya da Nemrutun babasý sanýlan kiþi

KERAMETTÝN: Baðýþ, ihsan aðýrlama

KEREM: Cömertlik, soyluluk büyüklük

KEREMÞAH: Asil, soylu þah, hükümdar

KERÝM: Kerem sahibi, cömert

KEYHAN: Dünya

KILIÇ: Sivri uçlu,keskin, çelikten silah

KILIÇALP: Kýlýç gibi keskin, yiðit

KILIÇHAN: Kýlýç gibi keskin, güçlü yiðit

KIRCA: Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yaðmur

KIRDAR: Ölçülü davranýþ

KIRHAN: Kýrçýl han

KIVANÇ: Sevinç, hoþlanma

KIVILCIM: Yanan mddeden sýçrayan küçük ateþ parçasý - Harekete geçiren

KOLÇAK: Yiðit, mert, koçak

KONUR: Bozla sarý arasý bir renk - Yanýk kýrmýzý - Gururlu, kibirli - Kahraman,

KORAL: Sýnýr muhafýzý

KORALP: Yiðit sýnýr muhafýzý

KORAY: Kamýþ, kargý gibi, içi boþ þeyler

KORCAN: Kaný sýcak, kaný kaynayan

KORÇAK: Heykel

KOREL: Kor gibi etkili, yakýcý kiþi

KORHAN: Ateþ gibi hakan

KORKMAZ: Korkmayan, yýlmayan, cesur

KORKUT: Büyük dolu tanesi - Hayali yaratýk

KORTAN: Kor renkli tanyeri - Yalçýn kaya - Pelikan

KÖKER: Köklü soydan gelen

KÖKSAL: Kökünü derinliklere sal anlamýnda

KUBAT: Kaba, þiþman

KUBÝLAY: Cengiz Hanýn torununun adý

KUDRET: Güç, kuvvet

KUNTAY: Ay gibi saðlam, güçlü

KUNTER: Saðlam, kuvvetli

KURT: Yýrtýcý bir memeli - Kurnaz, iþbilir

KURTBEY: Kurt gibi atýlgan, güçlü

KURTULUÞ: Kötü, tehlikeli durumdan kurtulma

KUTAN: Dua, yalvarma - Saka kuþu

KUTAY: Uðurlu ay

KUTBAY: Uðurlu kiþi

KUTER: Kutlu, uðurlu kiþi

KUTHAN: Kutlu hükümdar

KUTLAY: Kutlu, uðurlu ay

KUTLU: Kutlanmýþ, mutlu, uðurlu

KUTSAL: Mübarek, kutlulukla ilgili

KUTSÝ: Kutlanan, kutluluk sahibi

KUZEY: Kuzey yönü / Þimal

KÜRÞAT (D): Eski bir Türk adý


-----------------------------------------------------------


LAÇÝN: Bir cins þahin - Sarp, yalçýn

LAMÝ: Sert, çatýk kaþlý veya Aslan

LATÝF: Yumuþak, hoþ, nazik

LEBÝB: Akýllý, zeki

LEMA: Herþeye gücü yeten

LEMÝ: Parlak, parýldayan

LEVENT: Eski deniz erlerine verilen ad

LOKMAN: Tarihteki en ünlü tabibin adý (Lokman Hekim)

LÜTFÝ: Cennette ölümsüzlüðe kavuþan

LÜTFULLAH: Çok övülmüþ,methedilmiþ

LÜTFÜ: Ýyi muamele, güzellikle hoþlukla ilgili


-------------------------------------------------------------


MACÝT: Þan, þeref sahibi - Ýyi ahlaklý

MAHÝR: Usta, elinden her iþ gelen

MAHMUT: Övgüye deðer

MAHSUN: Güçlendirilmiþ, güçlü

MAHZUN: Hüzünlü, duygulu, üzgün

MAKBUL: Alýnan kabul olunan

MAKSUT: Ýstek, niyet, maksat - Varýlmak istenen yer

MALÝK: Sahip, efendi

MANÇO: Manda yavrusu

MANSUR: Yardým edilmiþ - Allahýn yardýmýyla galip gelmiþ

MAZHAR: Birþeyin göründüðü ortaya çýktýðý yer

MAZLUM: Zulüm gören, zulmedilen kiþi

MECÝT: Çok ulu, yüce

MECNUN: Deli, aklý baþýnda olmayan

MEDENÝ: Uygar, þehirli - Terbiyeli, nazik

MEDET: Yardým eden

MEHMET: Aslý Arapçada Muhammed, çok övülmüþ anlamýnda

MELÝH: Güzel, þirin

MELÝK: Hükümdar, han

MEMDUH: Övülmüþ, övülmeye deðer

MEMNUN: Minnet eden - Hoþnut, sevinçli

MENDERES: Ege bölgesinde bir ýrmak adý

MENGÜ: Ölümsüz, ebedi

MENGÜÇ: Güçlü ben / Men + güç

MENSUR: Saçýlmýþ, daðýlmýþ - Ölçüsüz, uyaksýz söz

MERÝÇ: Ülkemizin Bulgaristan sýnýrýndaki nehir

MERÝH: Güneþ sistemimizdeki 5. gezegen

MERT: Sözünün eri, sözünde duran

MESTAN: Savruk. Cüret sahibi

MESUT: Mutlu, bahtiyar

METE: Büyük Hun imparatoru

METÝN: Saðlam, dayanýklý

MEVLÜT: Yeni doðmuþ çocuk - Doðulan zaman

MÝKAÝL: Allaha en yakýn olduðuna inanýlan dört melekten birinin adý

MÝRKELAM: Güzel, nazik konuþan

MÝRZA: Hükümdar soyundan gelen

MÝTHAT: Övme

MUAMMER: Uzun ömürlü, çok yaþayan

MUCÝP: Gerektiren, gerektirici

MUHAMMED: Çok övülmüþ, hamdedilmiþ

MUHARREM: Din tarafýndan yasaklanan

MUHÝP: Seven, seviþen

MUHÝTTÝN: Dini güçlendiren

MUHLÝS: Ýnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan

MUHSÝN: Saðlamlaþtýran

MUHTAR: Dilediði þekilde hareket edebilen

MUHTEÞEM: Görkemli, gözkamaþtýrýcý

MUKBÝL: Mutlu, bahtiyar

MUNÝS: Sýcakkanlý sevimli

MURAT: Arzu, istek, dilek

MURATHAN: Arzulu hükümdar

MURTAZA: Mürteza- Seçkin seçilmiþ

MUSA: Sudan gelmek anlamýndadýr. Bir peygamber adý

MUSTAFA: Temizlenmiþ, saf hale getirilmiþ

MUTÝ: Ýyi kalpli, yumuþak baþlý

MUTLU: Mesud, bahtiyar

MUTLUHAN: Mutluluða eriþmiþ hükümdar

MUZAFFER: Zafer kazanan, galip gelen

MÜCAHÝT: Savaþçý, Cihada katýlan

MÜFÝT: Faydalý, yararlý

MÜJDAT: Ýyi, müjdeli haberler

MÜKERREM: Yardýmsever, ikram sever

MÜKREMÝN: Konuksever, ikram sever

MÜMÝN: Ýnanan, iman eden

MÜMTAZ: Seçkin, baþkalarýndan ayrý tutulan

MÜNÝR: Aydýnlatan, ýþýk veren

MÜREN: Akarsu, dere, ýrmak

MÜRSEL: Yollanmýþ, gönderilmiþ olan

MÜRÞÝT (D): Ýrþad eden, doðru yolu gösteren

MÜSLÜM: Ýslam dininden olan / Teslim olan

MÜÞFÝK: Acýyan, þefkat gösteren

MÜÞTAK: Özleyen, göreceði gelen


-----------------------------------------------------------


NABÝ: Yüksek, yüce, haber veren

NACÝ: Kurtulmuþ, selamete kavuþmuþ

NADÝ: Baðýran, haykýran

NADÝR: Ender, az bulunur, seyrek

NAFÝ: Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen

NAFÝZ: Ýþleyen, içeriye giden, delip geçen iþleyen

NAHÝT (D): Venüs, Zühre yýldýzý

NAÝL: Ele geçiren, muradýna eren

NAÝM: Uyuyan, uykuda olan

NAMIK: Yazar, yazan kiþi

NAMÝ: Tanýnmýþ, ünlü þöhretli

NASIR: Yardýmcý, yardým eden

NASRETTÝN: Dine yardýmý dokunan

NASUH: Öðüt veren - Temiz

NASUHÝ: Bozulmaz biçimde tövbe eden

NAÞÝT (D): Þiir söyleyen, þiir okuyan

NAZIM: Düzenleyen, tanzim eden

NAZIR: Bakan, gözeten - Bakan, vekil

NAZÝF: Temiz, güzel

NAZMÝ: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli

NEBÝ: Peygamber, Tanrýnýn buyruklarýný kullara ileten

NECAT: Kurtuluþ, selamet

NECATÝ: Kurtuluþa ermek

NECDET: Güçlü ve korkusuz

NECÝP: Soyu temiz, cömert

NECMETTÝN: Dinin Yýldýzý

NECMÝ: Yýldýzlarla ilgili , yýldýzlara ait

NEDÝM: Yakýn dost, samimi arkadaþ

NEDRET: Az bulunan, seyrek

NEHAR: Gündüz

NEJAT: Soy, asýl, hesap

NESÝM: Hoþa giden hafif rüzgar

NEÞAT: Sevinç, neþe

NEÞET: Yetiþme, meydana gelme

NEVZAT (D): Yeni doðmuþ çocuk

NEYZEN: Ney çalan

NEZÝH: Temiz, pak, seçkin

NEZÝHÝ: Temizlikle, saflýkla ilgili

NÝHAT (D): Tabiat, huy

NÝYAZÝ: Yalvarma, yakarma

NÝZAM: Sýra, dizi, düzen, kural

NÝZAMETTÝN: Düzenli, tertipli

NÝZAMÝ: Kurallara uygun, düzenle ilgili

NUH: Eski metinlerde rahat anlamýnda / Bir peygamber adý

NUMAN: Kan / gelincik

NURETTÝN: Dinin ýþýðý, aydýnlýðý

NURÝ: Iþýklý, ýþýktan geleni

NURKAN: Aydýnlýk, temiz soydan gelen

NURÞAT: Nura boðulmuþ

NURTAÇ: Nurlu taç taþýyan

NUSRET (D): Tanrý yardýmý

NUSRETTÝN: Dinin üstünlüðü

NÜVÝT: Ýyi haber, müjde

NÜZHET: Zevk, keyif, istek, tad


-------------------------------------------------------------


OFLAZ: Eksiksiz, tam - Gürbüz, yakýþýklý - Becerikli - Eflatun

OGÜN: Belirli gün, bilinen, beklenen gün

OÐAN: Güçlü, kuvvetli

OÐUL: Erkek evlat - Kovandan çýkan arý topluluðu

OÐUR: Uður - Samimi, içten

OÐUZ: Doðru ve iyi adam, saðlam, güçlü

OÐUZHAN: Oðuzlarýn baþý / Mete

OKAN: Anlama, öðrenme

OKAY: Beðenme, takdir etme

OKCAN: Hareketli, caný tez

OKER: Hýzlý, hareketli

OKTAR: Ok taþýyýcý / Ok+dar (Bayraktargibi)

OKTAY: Çok hiddetli, kýzgýn

OLCAY: Þanslý, talihli

OLCAYTO: Bahtý açýk, talihli

OLGUN: Ýþe yarar, ya da yeterli durumagelmiþ

OMAÇ: Hedef, amaç

OMAY: Seçkin, seçilmiþ

ONAT: Ýyi, güzel, düzgün, namuslu

ONAY: Uygun bulma

ONGAR: Kurtuluþ

ONGUN: Tam - Verimli, bayýndýr - Kutlu, uðurlu - Geliþmiþ, gürbüz

ONUR: Þeref, haysiyet, izzet-i nefs

ONURAL: Þan, þeref kazan

ONURALP: Saygýdeðer, aziz, yiðit

ONURHAN: Onurlu hükümdar

ORBAY: Ordu komutaný

ORÇUN: Ahlak, Töre

ORHAN: Kentin hakimi, yöneticisi

ORHUN: Eski bir Türk devleti, Asyada bir nehir

ORKUN: Or+khun (han) Kentin haný

ORKUT: Kutlu kent

ORTAÇ: Tepe - Mirasçý - Veliaht

ORTUN: Ortanca kardeþ

ORTUNÇ: Ateþ renginde tunç

ORUÇ: Müslümanlarýn yeme içmeden vs. uzaklaþtýklarý bir ibadet

OSMAN: Toy denilen, kazdan büyük bir kuþun yavrusu / Ateþ gibi adam (Odman= Od +Man)

OYTUN: Beðenilen güzel yer / Kutsal

OZAN: Halk þairi


------------------------------------------------------------


ÖCAL: Öc almaktan, intikal alan

ÖDÜL: Bir baþarý ya da iyilik karþýlýðýnda verilen armaðan

ÖGEDAY: Çok akýllý

ÖÐÜN: Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa - Önde, ileride

ÖÐÜNÇ: Övünülecek þey

ÖÐÜT: Nasihat

ÖKER: Akýllý

ÖKKEÞ: Erkek örümcek - Bir daðýn adý

ÖKMEN: Akýllý, zeki

ÖKTEM: Güçlü, onurlu

ÖKTEN: Akýllý, bilgili

ÖMER: Dirlik, canlýlýk yaþam gücü

ÖMÜR: Yaþayýþ, hayat

ÖNAL: Daima önde olmak

ÖNAY: Ayýn ilk günlerindeki durumu, hilal

ÖNDER: Lider, yönetici, þef

ÖNEL: Bir þeyin tamamlanmasý için verilen süre, vade

ÖNER: Baþta gelen - Yön - Sýra

ÖRSAN: Örs gibi saðlam adý olan

ÖRSEL: Örs gibi saðlam el

ÖVÜL: Kendini beðendir, övgü kazan

ÖVÜNÇ: Övünülecek þey

ÖYMEN: Evcimen, evine baðlý

ÖZAL: Özü kýrmýzý

ÖZALP: Özünde yiðit olan

ÖZAY: Özlü, özü ay gibi aydýnlýk olan

ÖZBEK: Yiðit, cesur - Bir Türk boyu

ÖZCAN: Candan, içten

ÖZDEMÝR: Gerçek, özlü demir

ÖZDEN: Soyu temiz olan

ÖZEN: Dikkat, heves, itina

ÖZER: Özü er olan

ÖZGÜN: Orijinal, diðerlerine benzemeyen

ÖZGÜR: Serbest, hiçbir koþula baðlý olmayan

ÖZHAN: Han soyundan gelen

ÖZKAN: Temiz kan, soylu kiþinin kanýndan gelen

ÖZMEN: Özü iyi, saðlam olan Aydýnlýk baþlangýç

ÖZTÜRK: Soyu Türk olan

ÖZÜN: Hakkýyla kazanýlmýþ ün


--------------------------------------------------------------


PAKEL: Sezgi, anlayýþ, dikkat

PAKER: Sert, çatýk kaþlý veya Aslan

PAKSOY: Allahýn kulu

PALA: Kýsa, geniþ kiliç

PAMÝR: Herþeye gücü yeten

PARS: Yýrtýcý bir hayvan

PAÞA: Bir askeri ünvan / aðabey, erkek kardeþ

PAYDAÞ: Dünya,

PAYÝDAR: Doðruluk gösteren-Adaletli davranan

PEHLÝVAN: Güreþçi

PEKCAN: Sýký canlý, yufka yürekli olmayan

PEKER: Güçlü erkek

PERKER: Beyaz ay,dolunay

PERTEV: Dürüst,güvenilir

PEYAM: Mutlu,sevinçli gün

PEYAMÝ: Haberle ilgili, haber veren

PEYKAN: Beyaz taç,gelin tacý

PEYMAN: Aydýnlýk gece

POLAT: Sertleþtirilmiþ , su verilmiþ demir

POYRAZ: Kuzeydoðu yönünden esen rüzgar

POZAN: Candan,cana yakýn


---------------------------------------------------------------



RACÝ: Rica eden, dileyen

RAFET / REFET: Çok acýma

RAGIP: Ýçtenlikle isteyen, özleyen

RAHÝM: Esirgeyen, acýyan

RAHMAN: Acýmasý bol olan

RAHMÝ: Koruyan, esirgeyen

RAÝF: Acýyan, esirgeyen

RAKIM: Yazan

RAMAZAN: Kameri yýlýn 9. ayý

RAMÝ: Atýcý, mermi atan

RAMÝZ: Remz eden, iþaretleyen

RASÝM: Resmeden, resim çizen

RASÝN: Beyaz ay,dolunay

RAÞÝT (D): Doðruyola giden

RAUF: Çok acýyan, esirgeyen

RECAÝ: Umma, dileme

RECEP: Heybetli, azametli, saygý deðer

REFET: Çok acýma

REFÝÐ: Din uðruna çalýþan

REFÝK: Arkadaþ, yoldaþ, ortaklýk

REHA: Kurtulma

REMZÝ: Ýþaret ve gizliliðe ait

RENAN: Kýzýl kan

RESUL: Haber getiren

REÞAT: Aklýn gerektirdiðini yapan

REÞÝT (D): Akýllý, iyi davranan

RIDVAN: Cennetin kapýcýsý olan melek

RIFAT: Yükseklik, yüksek rütbei

RIFKI: Yumuþaklýkla, sükunetle ilgili

RIZA: Hoþnutluk, memnunluk

RUHÝ: Ruhla ilgili

RUÞEN: Aydýn, parlak

RÜÇHAN: Orta Asyada Tanrý daðý,bir Türk boyu

RÜKNETTÝN: Bir þeyin temeli / Dinin temeli

RÜSTEM: Ünlü Fars pehlivanýnýn adý

RÜÞTÜ: Ergin, olgun


------------------------------------------------------------


SAADETTÝN: Dinin uðurlu, kutlu kiþisi

SABAH: Günün baþlangýcý

SABAHATTÝN: Güzellik

SABÝR: Sabreden, katlanan

SABÝT: Yerinde duran kýmýldamayan

SABRÝ: Sabýrla ilgili

SACÝT (D): Secdeye varan, ibadet eden

SADETTÝN: Kutluluk, saadete erme, mübarek olma

SADIK: Ýçten baðlý, gerçek dost

SADRÝ: Anaya göre çocuk

SADULLAH: Allahýn talihli kýldýðý

SADUN: Yýldýz bilimine göre, uðurlu olan

SAFA: Saflýk berraklýk, gönül rahatlýðý

SAFFET: Saflýk, temizlik

SAFÝ: Katýksýz, ayýrt edilmiþ

SAÝM: Oruç tutan, oruçlu

SAÝT (D): Kutlu, cennetlik

SAKIP: Delen, delik açan - Çok parlak

SAKÝN: Uslu, kendi halinde - Bir yerde yerleþmiþ, oturan

SALÝH: Ýyi, yararlý, yetkili

SALÝM: Eksiksiz, sað, saðlam

SALTUK: Hiç bir koþul ve denetime baðlý olmayan

SAMET (D): Sonsuz, ebedi

SAMÝ: Ýþiten, dinleyen

SAMÝH: Cömert, eli açýk

SAMÝM: Bir þeyin merkezi

SANBERK: Gücüyle tanýnmýþ

SANCAR: Kýsa kama - Saplar, batýrýr

SANER: Ünlü, tanýnmýþ

SANVER: Adýn duyulsun, ünlen

SARGIN: Candan, içten

SARP: Dik geçilmesi ve çýkýlmasý güç

SARPER: Sert, güçlü

SARUHAN: Eski bir Türk beyi

SAVAÞ: Ýki ya da daha çok tarafýn vuruþmasý , kavgasý

SAYHAN: Adaletli hükümdar

SAZAK: Kuvvetli ve soðuk rüzgar - Bataklýk, sazlýk - Kaynak, pýnar

SEÇKÝN: Seçilmiþ olan

SEDAT: Doðruluk, haklýlýk

SEFA: Gönül rahatlýðý, rahatlýk - Eðlence

SEFA /SAFA: Saflýk berraklýk

SEFER: Yolculuk, savaþ hali

SEHA: Eli açýk, cömert

SELAHATTÝN: Dinine baðlý

SELAMÝ: Barýþ ve rahatlýkla ilgili

SELCAN: Coþkun, taþkýn

SELÇUK: Sel gibi akan

SELÝM: Ýyileþmesi kolay hastalýk

SELMAN: Barýþ içinde, huzurlu

SEMÝH: Bol, cömert gönüllü

SENÝH: Yüce, yüksek

SERALP: Baþ yiðit

SERBÜLENT: Önde gelen, üstün

SERCAN: Canlarýn özü, canýn baþý

SERDAR: Askerin baþý, komutan

SERGEN: Raf, bir þeylerin dizili olduðu yer

SERHAN: Hanlarýn baþý

SERHAT: Sýnýr - Ýki devlet arasýndaki sýnýr

SERKAN: Serhan / baþ han , ser + kan,

SERKUT: Mutlu, talihli

SERMET: Öncesiz ve sonrasýz

SERTAÇ: Baþtacý

SERTER: Sert + Er, sert erkek

SERVER: Bir topluluðun en ileri geleni, baþ, þef, reis

SERVET: Para mal mülk

SEYFETTÝN: Dinin kýlýcý, koruyucusu

SEYFÝ: Kýlýç gibi - Askerlikle ilgili

SEYHAN: Çukurovada bir akarsu

SEYÝT: Efendi, bey

SEZAÝ: Uygun, yaraþýr

SEZER: Sezgisi güçlü olan

SEZGÝN: Sezme yeteneði olan, duygulu, anlayýþlý

SIDDIK: Çok içten ve doðru kimse

SITKI: Yalan söylemeyen, dürüst

SÝMAVÝ: Yüzle, çehreyle ilgili

SÝNA: Ýlaç yapýlan bir tür bitki

SÝNAN: Süngü ve mýzrak gibi þeylerin sivriucu

SÝPAHÝ: Týmar sahibi asker

SONER: Son erkek , son yardýmý yapan

SONGUR: Þahin - Aðýr, hantal

SOYSAL: Uygar

SÖKMEN: Yiðitlere veilen san

SÖNMEZ: Sürekli yanan, sönmeyen

Suat (d): Mutlu, mutlulukla ilgili

SUAVÝ: Zorluklara dayanan

SUAY: Suya vuran ay ýþýðý gibi ýþýltýlý

SUPHÝ: Sabahla, aydýnlýkla ilgili

SÜLEYMAN: Davud peygamberin oðlu

SÜMER: Bugünkü Irakta kurulan eski bir uygarlýðýn adý

SÜREYYA: Ülker yýldýz takýmý

SÜRURÝ: Sevinçli, sevinçle ilgili


----------------------------------------------------------------


ÞABAN: Kameri yýlýn 8. ayý

ÞADÝ: Sevinç, neþe, mutluluk

ÞAFAK: Güneþ doðmadan az önce, ufuktaki aydýnlýk

ÞAHAP (B): Ateþ, alev parçasý

ÞAHÝN: Bir tür yýrtýcý kuþ

ÞAHZAT: Sevilen, sayýlan kiþi

ÞAÝR: Þiir yazan, ozan

ÞAKÝR: Þükreden, nankörlük etmeyen

ÞAMÝL: Kapsayan, içine alan

ÞANSAL: Niteliklerinle ünlen, tanýn

ÞANVER: Ýyi niteliklerin bilinsin, duyulsun

ÞARIK: Parlak, parlayan

ÞECAATTÝN: Yüreklilik, yiðitlit

ÞEFÝK: Þefkatli

ÞEHMUZ: Hükümdar soyundan gelen

ÞEHZADE: Hükümdar oðlu

ÞEMSETTÝN: Dinin güneþi

ÞENEL: Neþelen, mutlu ol

ÞENER: Þen erkek

ÞENOL: Neþeli ol anlamýnda

ÞENSOY: Neþeli, mutlu soydan gelen

ÞENTÜRK: Neþeli Türk

ÞERAFETTÝN: Dinlerin en þereflisi

ÞEREF: Onur. Manen yüksek ve erdemli olmak

ÞERÝF: Kutsal, mübarek

ÞEVKET: Ululuk, yücelik, kudret ve kuvvetlilik

ÞEVKÝ: Þevk, keyif, istekle ilgili

ÞÝNASÝ: Tanýyýþ, tanýmakla ilgili

ÞÜKRÜ: Þükretme, hoþnut olma


------------------------------------------------------------


TACETTÝN: Taca ait

TACÝ: Taç ile ilgili

TAÇKIN: Gurur

TAHÝR: Pak, temiz

TAHSÝN: Beðenip, alkýþlanan, kale gibi saðlam

TAKÝ: Günahtan kaçýnan, dinine baðlý

TALAT: Yüz, surat, çehre

TALAY: Deniz, büyük nehir

TALÝP: Ýstekli, isteyen, talep eden

TAMAY: Dolunay

TAMER: Tam erkek

TAN: Þafak vakti

TANAY: Þafak ve ayýn birarada olmasý

TANBERK: Þafak çizgisi - Parlayan þimþek

TANER: Aydýnlýk erkek

TANJU: Türk imparatorlarýna Çinlilerce verilen ad

TANKUT: Kutlu aydýnlýk

TANSEL: Aydýnlýða ait, sabahla ilgili

TARHAN: Oðuzlarda demirci ustasý - Tüccarlar - Han ve komutan ünvaný

TARIK: Sabah yýldýzý

TARKAN: Eski Türk adý / Daðýnýk

TAÞKIN: Taþmýþ durumda olan, aþýrý

TAYFUN: Çok zorlu bir fýrtýna

TAYFUR: Küçük bir kuþ türü

TAYGUN: Çocuk, torun

TAYLAN: Uzun boylu

TAYYAR: Uçan, uçucu

TAYYÝB (P): Ýyi, hoþ çok temiz

TEKCAN: Deðerli, eþsiz

TEKÝN: Uðurlu

TEMEL: Kök, esas, dayanak

TEOMAN: Oðuz Hanýn Babasýnýn adý

TERCAN: Genç, delikanlý - Kýrmýzý buðday

TEVFÝK: Allahýn yardýmý, uygunlaþtýrma,baþarý

TEZALP: Çabuk, hýzlý yiðit TEZCAN Telaþlý, heyecanlý

TEZCAN: Caný tez olan

TEZKAN: Kaný kaynayan, heyecanlý

TINAZ: Ot ya da saman yýðýný

TÝMUÇÝN: Türk Moðol imparatoru Cengiz Hanýn asýl adý

TÝMUR: Demirin eski Türkçedeki yazýlýþý

TOKCAN: Gönlü Tok

TOKER: Gözü, gönlü tok

TOKTAMIÞ: Bir yerde yerleþik oturan

TOLGA: Bir tür savaþ baþlýðý, kask

TOLUNAY: Dolunay

TONGUÇ: En büyük çocuk

TOPRAK: Yer kabuðunun yüzey bölümü

TOYGAR: Çayýr kuþu

TUFAN: Þiddetli, sürekli yaðmur ve getirdiði su baskýný

TUGAY: Ýki alaydan oluþan askeri birlik

TUÐRUL: Güçlü bir masal kuþu

TUNA: Avrupada bir nehir

TUNCA: Tunç gibi / Meriç nehrinin bir kolu

TUNCAY: Tunç renkli ay

TUNCEL: Tunç gibi el

TUNCER: Tunç gibi er

TUNÇ: Bakýr, çinko ve kalay karýþýmý bir maden

TURAÇ: Bir tür küçük av kuþu

TURAN: Dünyadaki tüm Türklerin yaþayacaðýna inanýlan ülke

TURGAY: Çayýrkuþu / Toygar

TURGUT: Oturulacak yer, belde

TURHAN: Soylu seçkin

TÜMAY: Dolunay

TÜRKAY: Ay gibi parlayan Türk

TÜRKER: Türk erkeði

TÜRKEÞ: Orhun yazýtlarýnda adý geçen bir kahraman


--------------------------------------------------------------


UÇAR: Sezgi, anlayýþ, dikkat

UÇHAN: Sert, çatýk kaþlý veya Aslan

UÇKAN: Allahýn kulu

UFUK: Yerle göðün birleþmiþ gibi göründüðü sýnýr

UÐUR: Ýyilik müjdesi, nesnelerde varolduðuna inanýlan iyilik kaynaðý

UÐURALP: Dünya,varlýk

UÐURCAN: Doðruluk gösteren-Adaletli davranan

ULAÇ: Cennette ölümsüzlüðe kavuþan

ULAÞ: Çok övülmüþ,methedilmiþ

ULUÇ: Büyük Türk Denizcisinin adý (Uluç Ali Paþa)

ULUNAY: Dürüst,güvenilir

ULVÝ: Yüce, yüksek

UMUR: Görgü, tecrübe

UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek

URAL: Aydýnlýk gece

UTKAN: Din uðruna çalýþan

UTKU: Zafer, üstünlük saðlama, yenme

UYGUR: Þaný þerefi en yüksek olan

UZAY: Sonsuz boþluk

UZEL: Sevdalý,aþýk

UZER: Kahraman,cesur,savaþçý


------------------------------------------------------------


ÜLGEN: Yüce, ulu - Ýyilik tanrýsý

ÜLKEM: Yurdum, vataným

ÜLKER: Boða burcunda yedi yýldýzdan biri

ÜMÝT: Umut / Ummak, beklemek, ümit etmek

ÜNAL: Ün almakla ilgili

ÜNALP: Tanýnmýþ, ünlü yiðit

ÜNAY: Ay gibi tanýnmýþ, ünlü

ÜNER: Tanýnmýþ, ünlü

ÜNKAN: Tanýnmýþ soydan gelen

ÜNSAL: Adýn duyulsun, ünlen

ÜNVERDÝ: Adýný duyuran, tanýnan

ÜSTAY: Ay gibi yüce, yüksek

ÜSTER: Baþ yiðit

ÜZEYÝR: Kuran da adý geçen bir kiþi


-------------------------------------------------------------


VAFÝT: Elçi, temsilci

VAHAP: Çok baðýþlayan, bol ihsan edici

VAHDET: Bir ve tek olma

VAHDÝ: Bir ve tek olmayla ilgili

VAHÝT: Tek, yalnýz

VAKUR: Aðýrbaþlý, temkinli

VAROL: Var olmakla ilgili / yüceltme ünlemi

VASFÝ: Nitelikle ilgili

VECDÝ: Coþkunlukla, vecd ile ilgili

VECÝHÝ: Soylu, asil

VEDAT: Dostluk, sevme, sevgi

VEFA: Sözde durma

VEFÝ: Vefalý, baðlý - Tam, mükemmel

VEFÝK: Yoldaþ, ayný fikirde olan

VEHBÝ: Tanrý vergisi

VELÝ: Sahip, eren, ermiþ

VELÝT: Yeni doðmuþ çocuk

VEYSEL: Kurt

VEYSÝ: Yoksul, muhtaç

VOLKAN: Yanardað

VURAL: Vurup almakla ilgili


----------------------------------------------------------


YAÐIZ: Esmer - Doru - Yiðit

YAHYA: Meryem Ananýn amcasýnýn oðlu olduðu söylenen bir peygamber

YAKUP (B): Bir Peygamber adý

YAKUT: Parlak kýrmýzý, deðerli taþ

YALAZ: Alev - Bayrak

YALÇIN: Sarp ve dik

YALIM: Alev, ateþ uzantýsý

YALIN: Sade, çýplak, katýþýksýz

YALINAY: Ayýn en güzel, sade görünümü

YALMAN: Kýlýç, kama gibi þeylerin ucu - Sarp, dik

YAMAÇ: Daðýn ya da tepenin bir yaný - Karþý - Yan, yakýn

YAMAN: Güç etki ve beceriklilik sahibi

YASÝN: Kuran-ý Kerimde bir surenin adý

YAÞAR: Yaþayan, yaþamakla ilgili

YAVUZ: Yaman, pek sert

YAZGAN: Yazar, yazýcý

YEKTA: Tek, eþsiz

YENAL: Galip gel, kazan

YENER: Üstün gelen, kazanan

YETKÝN: Olgunlaþmýþ, kemale ermiþ

YILDIRAY: Ayla ilgili / yýldýr yýldýr parlamak ay gibi

YILDIRIM: Buluttan buluta ya da yere elektrik boþalmasý

YILMAZ: Korkusuz, yýlmayan

YÝÐÝT: Güçlü, cesur

YORDAM: Rehber, kýlavuz - Beceri - Anlayýþ, davranýþ - Kural, yöntem

YUNUS: Bir takým yýldýzýnýn adý / Denizde yaþayan bir memeli türü

YURDAER: Yurdu için doðmuþ

YURDAKUL: Yurdu için canýný veren

YURTCAN: Yurduna canýný veren

YUSUF: Eklenecek, ilave edilecek

YÜCEL: Yücelmiþ olan

YÜKSEL: Manevi anlamda yükselmek, yücelmek

YADÝGAR: Bir kimseyi ya da olayý hatýrlatan þey veya kiþi YAÐIN Yaðmur - Yiðit


-----------------------------------------------------------


ZAFER: Savaþ ve uðraþla elde edilen baþarý, sonuç

ZAHÝR: Parlak yýldýz

ZAHÝT: Günahtan kaçýnan

ZEKAÝ: Akýlla, zeka ile ilgili

ZEKERÝYA: Erkek

ZEKÝ: Akýllý olan

ZEYCAN: Candan, cana yakýn

ZEYNEL: Zenelabidinin kýsaltýlmýþý

ZÝHNÝ: Zihnin gücüyle, kavrayýþla ilgili

ZÝKRÝ: Zikirle, ayinle, ilgili, zikreden

ZÝRVE: Doruk, tepe noktasý

ZÝYA: Aydýnlýk, ýþýk

ZORLU: Güçlü, tuttuðunu koparan

ZÜHTÜ: Her türlü zevke karþý koyup kendini ibadete veren

 



powered by klack.org, dem gratis Homepage Provider

Verantwortlich für den Inhalt dieser Seite ist ausschließlich
der Autor dieser Homepage. Mail an den Autor

www.My-Mining-Pool.de - der faire deutsche Mining Pool